Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Yüzyıllar Gerekiyor
Kadının İnsan Hakları Derneği, Birleşmiş Milletler’in 2025 Yüksek Düzey Siyasi Forumu (HLPF) öncesinde yayımladığı çarpıcı verileri kamuoyuyla paylaştı. Rapor, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hâlâ çok uzak bir hedef olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların iş gücüne katılımı, mülkiyet hakları, siyasi temsiliyet ve bedensel özerklik alanlarında kaydedilen ilerleme son derece sınırlı. Dernek, sürdürülebilir kalkınma hedefleri için eşitliğin temel öncelik olması gerektiğini vurguluyor.
Kadının İnsan Hakları Derneği, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma kapsamında hazırladığı 2025 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Raporundan öne çıkan verileri derleyerek, toplumsal cinsiyet eşitliğinde küresel tabloyu gözler önüne serdi. Veriler, özellikle kadınların karar alma mekanizmalarındaki varlığı, ekonomik hayata katılımı ve yasal güvenceler konusunda eşitsizliklerin derinliğini ortaya koyuyor.
İş Gücünde Kadınlar: Çalışıyorlar Ama Yönetmiyorlar
Kadınlar, küresel iş gücünün %40’ını oluşturmasına rağmen yönetici pozisyonlarında yalnızca %28,2 oranında temsil ediliyor. Bu oran son 6 yılda sadece %1 artış göstermiş durumda. Kadının İnsan Hakları Derneği, bu yavaş ilerlemenin kadınların karar mekanizmalarında etkin bir şekilde yer almasının önünde ciddi yapısal engeller olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
Bedensel Özerklik Hâlâ Kısıtlı
Raporda, evli ya da birliktelik yaşayan kadınların yalnızca %56’sının kendi bedenleri hakkında karar verebildiği vurgulandı. Bu durum, kadınların en temel haklarından biri olan bedensel özerklik alanında bile büyük bir eşitsizlik olduğunu ortaya koyuyor.
Mülkiyet ve Teknolojiye Erişimde Büyük Fark
Dünyadaki ülkelerin yaklaşık yarısında erkeklerin mülk sahipliği oranı, kadınların en az iki katı seviyesinde. Ayrıca kadınlar, erkeklere kıyasla %12 daha az mobil telefon sahibi. Kadının İnsan Hakları Derneği, bu farkın 2019’dan bu yana değişmemiş olmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin teknolojiye erişimde de kalıcı bir sorun olduğuna işaret olarak değerlendirdi.
Kadın Haklarının Yasal Güvencesi Eksik
Raporda, 119 ülkede kadınların haklarının yasal güvencelerle desteklenmediği ortaya kondu. Bu ülkelerin:
- %55’inde kadınlara yönelik ayrımcılığı yasaklayan yasal düzenleme bulunmuyor,
- %50’sinde parlamentolarda kadınlar için kota uygulanmıyor,
- %60’ında tecavüz rıza ilkesine göre tanımlanmıyor,
- %45’inde eşit işe eşit ücret garantisi yok,
- %33’ünde doğum izni ILO standartlarına uygun değil,
- %25’inde kadınların evlenme ve boşanma hakkı erkeklerle eşit değil,
- %75’inde evlilik yaşı kadın ve erkek için 18 değil veya istisnalar mevcut.
Ekonomik Kayıplar: Eşitlik Sağlansaydı Gelir %20 Artardı
Kadınlar, erkeklerin kazancının sadece yarısını kazanabiliyor. Ayrıca bakım yükünün büyük kısmı hâlâ kadınların omuzlarında. Eğer toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmış olsaydı, kişi başına düşen gelir %20 daha yüksek olabilirdi.
Eşitlik İçin Yüzyıllar Gerekiyor
Kadının İnsan Hakları Derneği, BM verilerine dayanarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için gereken süreleri de paylaştı:
- Kadınların eşit hukuki korumaya kavuşması için 286 yıl,
- İş yerlerinde liderlik pozisyonlarında eşit temsil için 140 yıl,
- Ulusal parlamentolarda eşit temsil için 47 yıl gerekiyor.
Ne Yapılmalı?
Dernek, çözüm önerilerini de sıraladı:
- Kadınların iş gücüne eşit katılımının sağlanması,
- Kamusal bakım politikalarının güçlendirilmesi,
- Toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen sosyal politikaların hayata geçirilmesi.
Dernekten Çağrı
Kadının İnsan Hakları Derneği, 2025 Birleşmiş Milletler Yüksek Düzey Siyasi Forumu’nda (HLPF) toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerinin (SKH5) mercek altına alınmasının önemine dikkat çekerek, karar alıcıları acil ve etkin adımlar atmaya davet etti.