DOLAR

40,4559$% 0.1

EURO

47,5096% -0.09

STERLİN

54,9297£% 0.32

GRAM ALTIN

4.438,67%-0,43

BİTCOİN

฿%

ETHEREUM

Ξ%

ÖHD ve TUAD Davasında 4’üncü Gün: Mahkeme Dernekler Masası ve Emniyet’ten Bilgi İstedi

ÖHD ve TUAD Davasında 4’üncü Gün: Mahkeme Dernekler Masası ve Emniyet’ten Bilgi İstedi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan ÖHD üyesi 11 avukat ile TUAD üyesi 38 kişi, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılanıyor. Sanıklardan birinin yaşamını yitirmesiyle dosyadaki sanık sayısı 48’e düştü.

Davanın 4’üncü gününde, önceki oturumlarda olduğu gibi sanık avukatları savunmalarına devam etti.

Avukatlardan “Delil Yok” Vurgusu

Sanıklardan Ahmet Dursun’un avukatı Eylem Karaca, müvekkili hakkındaki suçlamaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu söyledi. Karaca, 10 yıldır süren soruşturmada Dursun aleyhine hiçbir somut delil bulunmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:

“Dursun hakkında yargılama sırasında herhangi bir delil bulunmamıştır. Bu sebeple bile beraat kararı verilmelidir. Müvekkilim TUAD’ın yedek yönetim kurulu üyesi imiş. Faaliyetlerine izin verilen bir dernekte yedek üye olmak neden suç sayılsın? Bu durum, vatandaşın hukuka olan güvenini sarsar.”

Karaca ayrıca, dosyada yer aldığı söylenen bazı teknik takip kayıtlarına ulaşamadıklarını, delillere erişimin engellendiğini ya da dosyada mevcut olmadığını belirtti.

Sanıklardan Ahmet Kaya’nın avukatı Ali Haydar da müvekkilinin TUAD yedek yönetim kurulu üyesi olduğunu belirterek, o dönemde TUAD’ın yasal bir dernek olarak faaliyet gösterdiğini, bu nedenle müvekkilinin beraat etmesi gerektiğini dile getirdi.

Mahkemenin Kararı

Savunmaların ardından mahkeme, davada yeni kararlar aldı:

  • İstanbul Dernekler Masası’na müzekkere yazılarak, KHK ile kapatılan ÖHD ve TUAD ile 2019’da yeniden kurulan ÖHD’nin faal olup olmadığının, haklarında açılmış herhangi bir dava bulunup bulunmadığının ve dernek tüzük örneklerinin gönderilmesi istendi.
  • Emniyet Genel Müdürlüğü’nden de aynı dernekler hakkında bilgi talep edilmesine karar verildi.

Mahkeme, bu işlemlerin ardından duruşmayı 17 Ekim 2025 tarihine erteledi.

ÖHD ve TUAD Davası

  • Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), 2016 yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılmıştı. 2019’da yeniden kurulan dernek, halen çalışmalarını sürdürüyor.
  • Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUAD) ise, tutuklu yakınlarının dayanışması için faaliyet gösteren bir yapıydı. KHK sonrası bu dernek de kapatıldı.

Davada sanık avukatları, müvekkillerinin yasal dernek faaliyetlerinden dolayı suçlanamayacağını vurguluyor.

Devamını Oku

Eğitim-İş’ten Yeni Yönetmeliğe Tepki: “Vakıf Adı Altında Tarikatlara Ortaokul Yatılılığı Yetkisi Verilemez!”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 52/A maddesi, eğitim alanında yeni bir tartışmayı gündeme taşıdı. Değişikliğe göre, yalnızca kamu yararına çalışan dernekler ve vergi muafiyetine sahip vakıflar tarafından kurulan, öğrencilerini ücretsiz okutan okullarda ortaokul düzeyinde yatılılık hizmeti verilebilecek.

Bu düzenleme ile devletin, eğitimin ayrılmaz parçası olan barınma sorumluluğunu kendi üzerinden atarak vakıf ve derneklere devrettiği eleştirileri yükseldi. Eğitim sendikaları ve eğitim uzmanları, bu adımın tarikat ve cemaatlerin eğitimde daha fazla alan kazanmasına yol açacağı görüşünde birleşiyor.

Eğitim-İş: “Devletin Görevi Devredilemez”

Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), düzenlemeyi sert bir dille eleştirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Siyasi iktidar, eğitimin ayrılmaz bir parçası olan barınma hakkının devlet sorumluluğunu omuzlarından atarak, bu alanda vakıf–dernek adı altındaki tarikatlara yeni alanlar açmaktadır. Çocuklarımızın laik, bilimsel ve güvenli eğitim hakkı ideolojik yapılara teslim edilemez.”

Eğitim-İş, söz konusu düzenlemenin iptali için yargı yoluna başvuracaklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını da açıkladı.

Açıklamada, çocuk yaşta yatılı okul kavramının başlı başına bir yoksulluk göstergesi olduğuna dikkat çekildi:

  • “En iyi okul, çocuğun evine en yakın olandır.”
  • Çocukların yaşadıkları bölgelerde güvenli ve nitelikli okullara erişmesi gerektiği vurgulandı.
  • Devletin yeterli okul ve derslik yapmaması nedeniyle ailelerin, vakıf–dernek yurtlarına mecbur bırakıldığı belirtildi.

YİBO ve PİYO’ların Kapatılmasıyla Doğan Boşluk

Eğitim-İş, geçmişte uygulanan Yatılı İlköğretim Bölge Okulları (YİBO) ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları (PİYO) sistemini hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı:

  • YİBO ve PİYO’lar en azından devletin güvencesi altında barınma ve beslenme imkânı sunuyordu.
  • Öğretmenler aynı pansiyonlarda kalıyor, görevli kadrolar titizlikle seçiliyordu.
  • Ancak bu kurumların kapatılmasıyla oluşan boşluğu tarikatların ve cemaatlerin açtığı kurumlar doldurdu.

Kamu Kaynaklarıyla Tarikatlara Alan Açılıyor

Eğitim-İş’in açıklamasında, yeni düzenlemenin kamu kaynaklarıyla tarikatlara alan açtığı vurgulandı:

  • Çocuklar kamu fonlarıyla beslenen tarikat yurtlarına yönlendiriliyor.
  • Aileler “başka çarem yok” diyerek bu yapılara mecbur bırakılıyor.
  • Bugün izin verilen vakıfların yarın çeşitlenmesiyle, gerici ya da bölücü yapıların da bu kapsama girmesinin önünün açılacağı uyarısı yapıldı.

Eğitim-İş: “Çocuklarımız Cumhuriyet’in Güvencesinde Olmalı”

Devamını Oku

Dernek kapatıldı: Anayasal düzeni hedef alan örgüte darbe

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dernek Kapatıldı: Almanya’da Anayasal Düzeni Hedef Alan Yapılanmaya Operasyon

Almanya’da iç güvenliği tehdit eden gelişmelerin önüne geçmek için yeni bir adım atıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya dönük faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen bir derneğin kapatıldığı duyuruldu. Bakanlık, derneğin faaliyetlerinin Almanya Anayasası’na ve demokratik hukuk devletine doğrudan saldırı niteliği taşıdığını belirtti. Alınan yasak kararıyla birlikte, derneğe ait tüm mal varlıklarına el konulduğu ve hukuki sürecin başlatıldığı ifade edildi.

Yetkililer, söz konusu derneğin “Almanya Krallığı” yapılanması içerisinde aktif rol aldığını, bu yapılanmanın ise uzun süredir Alman güvenlik birimlerinin yakın takibinde bulunduğunu açıkladı.

4 Elebaşı Gözaltına Alındı

Operasyon kapsamında, örgüt içerisinde lider pozisyonunda yer aldığı iddia edilen 4 kişi polis ekiplerince gözaltına alındı. Şüphelilerin, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik planlar yaptığı, bu kapsamda darbe girişimi niteliğinde senaryolar geliştirdiği aktarıldı.

Alman güvenlik kaynakları, gözaltına alınan kişilerin uzun süredir takip edildiğini, ulusal güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunduklarına dair çok sayıda istihbarat bulunduğunu duyurdu. Ayrıca örgütün, toplumda kaos ortamı yaratmayı hedefleyen propaganda çalışmaları yaptığı, bazı bölgelerde destekçi kazanma girişiminde bulunduğu belirtildi.

Reichsbürger Yapılanması ve Tehlikesi

Almanya, son yıllarda “Reichsbürger” (Krallık Vatandaşları) olarak bilinen yapılanmaların faaliyetleriyle sık sık gündeme geliyor. Bu gruplar, Almanya Federal Cumhuriyeti’nin meşruiyetini tanımıyor, mevcut demokratik düzeni reddederek monarşik bir sistemin kurulmasını savunuyor.

Reichsbürger üyeleri, parlamentoya saldırı planları ve darbe girişimi iddialarıyla Alman kamuoyunu derinden sarsmıştı. Daha önce yapılan operasyonlarda çok sayıda üye yakalanmış, bazı bölgelerde yasa dışı silahlanma faaliyetleri de ortaya çıkarılmıştı.

Alman hükümeti, bu tür yapılanmaların sadece demokratik düzeni değil, aynı zamanda toplumun huzurunu ve iç barışı da hedef aldığına dikkat çekiyor. Özellikle son dönemde artan aşırı sağcı hareketlerin, devlet kurumlarına karşı güveni zedelediği ve toplumsal kutuplaşmayı artırdığı belirtiliyor.

Ne Olmuştu?Geçtiğimiz yıllarda Reichsbürger yapılanmasının, federal parlamentoya saldırı planladığı ortaya çıkmıştı. Örgüt üyeleri arasında emekli askerler, eski memurlar ve radikal gruplara yakın isimlerin bulunduğu tespit edilmişti. Alman polisi, düzenlediği geniş çaplı operasyonlarla çok sayıda kişiyi gözaltına almış, çok sayıda silah ve örgütsel doküman ele geçirmişti.

Şimdiki yasak kararı ise, hükümetin bu yapıya karşı kararlılığını bir kez daha ortaya koymuş oldu. Yetkililer, demokratik düzeni hedef alan hiçbir yapılanmaya izin verilmeyeceğini vurgularken, anayasal düzenin korunmasının devletin temel önceliği olduğunun altını çizdi.

Almanya’nın Mesajı: “Demokrasiye Karşı Tehdide Sıfır Tolerans”

Alman İçişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada “Demokrasiye karşı tehdit oluşturan her türlü yapılanmaya karşı sıfır tolerans politikası” uygulandığını belirtti. Bu kapsamda, yalnızca yasaklamalar değil aynı zamanda mali kaynakların kesilmesi, örgütsel faaliyetlerin engellenmesi ve lider kadroların yargı önüne çıkarılması gibi adımlar atılıyor.

Yetkililer, kamuoyuna yaptığı çağrıda vatandaşlardan bu tür yapılanmalara karşı duyarlı olmalarını, şüpheli durumlarda güvenlik birimlerine bilgi vermelerini istedi.

Devamını Oku

5 Eylül Dünya Omurilik Felçlileri Günü: Düşmeleri Önle, Omuriliği Koru

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Her yıl 5 Eylül Dünya Omurilik Felçlileri Günü, omurilik felçlilerinin yaşam koşullarına dikkat çekmek ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla kutlanıyor. Bu yılın teması ise oldukça anlamlı: “Düşmeleri Önle, Omuriliği Koru.”

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD), 5 Eylül 2025’te Genel Merkezinde düzenleyeceği etkinliklerle bu özel günün önemini bir kez daha vurguluyor.

Etkinlik Programı

TOFD tarafından organize edilen programda, toplumsal farkındalık yaratacak çeşitli etkinlikler yer alacak. Katılımcılar arasında “Elmas’ın Kanatları” kitabının yazarı Ece Aytaç da bulunuyor. Aytaç, saat 11:15 – 11:30 arasında söyleşi gerçekleştirecek.

TOFD, etkinlikte hem omurilik felçlilerinin yaşadığı zorluklara dikkat çekmeyi hem de basit önlemlerle kazaların önüne geçilebileceğini hatırlatmayı amaçlıyor.

“Küçük Önlemler, Büyük Kazaları Önler”

Dünya genelinde milyonlarca insan, düşme sonucu meydana gelen kazalarla omurilik felci riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu yılın sloganı olan “Düşmeleri Önle, Omuriliği Koru”, kazaların büyük bölümünün aslında alınabilecek küçük önlemlerle engellenebileceğini hatırlatıyor.

Uzmanlar, özellikle yaşlılar, çocuklar ve riskli işlerde çalışan kişilerin düşmelere karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor. Evde, okulda ve iş yerinde alınacak basit güvenlik önlemleriyle omurilik felçlerinin önemli ölçüde azaltılabileceği belirtiliyor.

Devamını Oku

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Şehit ve Gazi Dernekleri Arasında İşbirliği Protokolü İmzalandı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Antalya Büyükşehir Belediyesi, şehit aileleri ve gaziler için önemli bir adım attı. Belediye ile şehit ve gazi dernekleri arasında işbirliği protokolü imzalanarak, destek ve yardımların daha kurumsal bir şekilde yürütülmesi sağlandı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, protokolün imza töreninde yaptığı konuşmada, “Bugüne kadar şehit ve gazilerimizin yanında olan belediyemiz, bu protokol ile her alanda ve her anlamda derneklerimizin yanında olmayı sürdürecek” dedi.

Protokole Katılan Dernekler

Protokol imza töreninde, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit ve Dul Yetimler Derneği Başkanı Mehmet Yurdakul, Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Fatih Selek, 15 Temmuz Vatan Şehitleri Gaziler Terör Mağdurları Adını Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Zeki Kılınç, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkan Yardımcısı Esat Tonguç ve Şehit ve Gazi Aileleri ve Malulleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Cengiz Nizam yer aldı. Ayrıca Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Güven Ulutekin ile Şehit Yakınları ve Gazilerle İlişkiler Şube Müdür Vekili Bekir Deniz Kinav da toplantıda hazır bulundu.

“Her Anlamda Yanınızdayız”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir, şehit aileleri ve gazilerin her zaman yanlarında olduklarını vurguladı. Özdemir, “Bu protokol siz talep etmeksizin Muhittin Başkanımızın sizler için yapmak istediği bir süreçti. Zaten Büyükşehir Belediyemiz bu protokoldeki maddeleri uygulamaktaydı ama bu protokol ile kurumsal hale getirmiş olduk. Ne ihtiyacınız, ne eksiğiniz varsa biz orada size yetişmeye, elimizi taşın altına koymaya hazırız. Protokolümüz hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

Protokol Kapsamında Sağlanacak Destekler

İmzalanan işbirliği protokolü kapsamında, Antalya Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ile İşletme ve İştirakler Daire Başkanlığı işbirliği içinde çalışacak. Bu kapsamda:

  • Şehit aileleri ve gazilere yönelik sağlık hizmetleri,
  • Sosyal yardımlar ve destek projeleri,
  • Derneklerin ihtiyaçlarına yönelik lojistik destekler,
  • Belediyeye bağlı işletmelerden sağlanacak katkılar hayata geçirilecek.

Bu uygulamalar ile Antalya’daki şehit ve gazi ailelerinin ihtiyaçlarının daha hızlı ve etkin bir şekilde karşılanması hedefleniyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden Örnek Sosyal Sorumluluk

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin imzaladığı bu protokol, sosyal sorumluluk alanında örnek bir adım olarak değerlendiriliyor. Şehit aileleri ve gazilerin yaşamlarını kolaylaştıracak her türlü desteğin sürdürüleceği belirtilirken, belediye yönetimi bu işbirliğini uzun vadeli bir dayanışma modeli olarak gördüklerini vurguladı.

Devamını Oku
Exit mobile version