40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
Türkiye, son yüzyılda birçok büyük depremle yüzleşti; ancak 17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depremi, büyüklüğü, yıkıcılığı ve yol açtığı can kayıplarıyla tarihe “asrın felaketi” olarak geçti. Resmî kayıtlara göre 17 binden fazla yurttaşın yaşamını yitirdiği bu büyük felaketin üzerinden tam 26 yıl geçti.
Mimarlar Odası, depremin yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, ülkemizin hâlâ depremlere hazır olmadığını ve afet risklerini azaltmaya yönelik ciddi adımların atılmadığını belirtti. Oda açıklamasında, 2011 Van, 2020 Elazığ ve İzmir, 2022 Düzce ve en son 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremleri hatırlatarak, her büyük yıkıma rağmen kentleşme politikalarının rant odaklı sürdürüldüğüne vurgu yaptı.
Mimarlar Odası, “Deprem doğa olayıdır; ancak bilimsellikten uzak kentleşme, imar afları, denetimsiz yapılaşma ve kamu yararını gözetmeyen politikalar, onu afete dönüştürmektedir. Bugün hâlâ milyonlarca yurttaşımız güvensiz yapılarda yaşamını sürdürmek zorunda bırakılmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Son olarak 23 Nisan 2025’te İstanbul’da ve 11 Ağustos 2025’te Balıkesir’de yaşanan depremlerin, Marmara ve Ege bölgelerinde ciddi bir uyarı niteliği taşıdığına dikkat çekildi. Oda, bu depremlerin 26 yıl önce aynı coğrafyada yaşanan Marmara Depremi’nin acı hatırasını yeniden gündeme taşıdığını belirterek, beklenen büyük Marmara Depremi riskine karşı ciddi hazırlıkların yapılması gerektiğini vurguladı.
Açıklamada, kentlerin rant uğruna imara açıldığı, doğal alanların yapılaşmaya kurban edildiği, afet yönetimi politikalarının ise bilimsel temellerden uzak olduğu kaydedildi. Mimarlar Odası, afet yönetimi ve kentleşme politikalarının mutlaka bilim insanları, meslek odaları, akademik kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin iş birliği ile yürütülmesi gerektiğini belirtti.
Mimarlar Odası, kaybedilen tüm yurttaşları bir kez daha saygıyla andığını ifade ederek, şu kararlılığı paylaştı:
“Doğal afetlerin tahribata ve can kaybına yol açmasının temelinde yer alan bilim dışı şehircilik ve mimarlık uygulamalarına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bilimsel şehircilik ve mimarlık ilkelerini savunmaya devam edeceğiz.”
İBB Genç Gönüllü Programı 4. Kez Başlıyor