
Türkiye’nin dört bir yanında 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında kamu kurumları, belediyeler ve sivil toplum örgütleri çeşitli programlar düzenledi. Kimi illerde yürüyüş ve farkındalık çalışmaları yapılırken, bazı belediyeler özel konserler, söyleşiler, engelsiz spor etkinlikleri ve istihdam odaklı buluşmalar gerçekleştirdi.
Kamu kurumları ise sosyal hizmet merkezlerinde ve rehabilitasyon birimlerinde engelli bireylere yönelik bilgilendirme toplantıları düzenledi. Ancak tüm bu etkinliklere rağmen, engelli örgütleri Türkiye’nin engelli hakları konusunda hâlâ sistematik bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Engelli bireylerin günlük hayatta karşılaştığı sorunlar, yıllardır yapılan raporlamalar ve hak örgütlerinin değerlendirmeleriyle tekrar tekrar ortaya konuluyor. En temel başlıklar ise şöyle:
2012’den beri Türkiye’de tüm kamusal alanların ve ulaşımın erişilebilir hale getirilmesi yasal zorunluluk olsa da, engelli örgütleri yalnızca kâğıt üzerinde ilerleme olduğunu, uygulamada ciddi eksiklikler bulunduğunu belirtiyor. Pek çok şehirde kaldırım yükseklikleri, toplu ulaşım, kamu binaları ve acil durum altyapıları erişilebilir değil.
Özel eğitimde öğretmen açığı, okullarda fiziki erişim sorunları ve kapsayıcı eğitim politikalarının yetersizliği nedeniyle engelli öğrenciler eğitim yaşamında eşit fırsatlara ulaşamıyor. Kaynaştırma eğitiminin güçlendirilmesi ise örgütlerin en temel taleplerinden biri.
Engelli kotası uygulamasına rağmen birçok işveren kota yükümlülüğünü yerine getirmiyor. İş bulan engelliler ise çoğu zaman uygun pozisyon, erişilebilir çalışma ortamı ve terfi olanaklarına sahip olamıyor. Engelli örgütleri, istihdamın “sosyal yardım” değil “hak” temelinde ele alınması gerektiğini vurguluyor.
Engelli bireyler günlük yaşamda, sağlık hizmetlerinde ve istihdam süreçlerinde ayrımcı uygulamalara maruz kalıyor. Engelli Kadın Dernekleri ise özellikle kadınların hem toplumsal cinsiyet hem de engellilik nedeniyle “çifte ayrımcılık” yaşadığını belirtiyor.
Evde bakım hizmetine erişim, işlevsel bağımsızlığın desteklenmesi, kişisel asistanlık gibi mekanizmaların Türkiye’de kapsamlı şekilde uygulanmaması önemli bir eksiklik olarak öne çıkıyor.
Türkiye genelindeki birçok engelli örgütü bu yıl da 3 Aralık vesilesiyle ortak bir çağrı yaptı. Taleplerin öne çıkanları şunlar:
Kâğıt üzerindeki düzenlemelerin fiili dönüşüme dönüşmesi isteniyor.
Engelli öğrenciler için uzman desteği, materyal erişimi ve fiziki koşulların iyileştirilmesi talep ediliyor.
Kota uygulamasının denetlenmesi, iş yerlerinde erişilebilirlik ve uygun çalışma koşullarının zorunlu hale getirilmesi talep ediliyor.
Birçok Avrupa ülkesinde uygulanan bu sistem, bağımsız yaşam için en kritik talep olarak görülüyor.
Engelliliğin “yardım” değil “hak” meselesi olduğunun devlet politikalarına yansıması isteniyor.
Türkiye’deki birçok engelli örgütü, 3 Aralık’ın kutlama değil hak mücadelesi günü olduğunu vurguluyor. Yapılan açıklamalarda öne çıkan ortak ifade şu şekilde:
“Engelliler günü bir kutlama değil, haklarımızın tam ve eşit biçimde tanınması için mücadele günüdür. Erişilebilirlik sağlanmadan, ayrımcılık son bulmadan ve bağımsız yaşam hakkı tanınmadan gerçek eşitlik sağlanamaz.”
Kadın Hakları Mücadelesinde STK’ların Yeni Yönelimleri