40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
Enflasyonun yükseldiği, alım gücünün düştüğü bir dönemde kamu emekçileri, hükümetin açıkladığı düşük zam oranlarını protesto etmek amacıyla Türkiye genelinde iş bırakma eylemleri düzenledi. Öğretmenlerden sağlık emekçilerine, belediye çalışanlarından büro emekçilerine kadar birçok kamu çalışanı alanlara çıktı.
İstanbul’da gerçekleştirilen eylem, DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi’nin katılımıyla daha güçlü bir şekilde sesini duyurdu. Kamu emekçileri, taleplerini pankartlar, sloganlar ve basın açıklamalarıyla dile getirdi.
Sendikaların açıklamalarında ortak vurgu, “onurlu bir yaşam için insanca ücret” oldu. Kamu emekçileri şu talepleri ön plana çıkardı:
Sendikalar ayrıca, yıllardır uygulanan ekonomik politikaların kamu emekçilerinin alım gücünü erittiğini, birçok çalışanın yoksulluk sınırının altında ücretle yaşam mücadelesi verdiğini vurguladı.
İstanbul’daki eyleme katılan DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi, kamu emekçilerinin taleplerinin haklı ve meşru olduğunu belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kamu emekçilerinin insanca yaşam talebi, yalnızca bir ücret meselesi değildir. Bu talep, aynı zamanda adalet, eşitlik ve demokratik hakların korunması talebidir. İş bırakma eylemleri, çalışanların sesini duyurmasının en temel yollarından biridir. Kamu gücü bu talepleri bastırmaya çalışmak yerine dikkate almak zorundadır.”
Kamu emekçilerinin iş bırakma eylemleri zaman zaman tartışma konusu olsa da, sendikalar bu eylemlerin demokratik hak arayışının bir parçası olduğunu vurguluyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Anayasası’nın sendikal haklara dair hükümleri, çalışanların barışçıl yollarla taleplerini dile getirme hakkını güvence altına alıyor.
Uzmanlar, iş bırakma eylemlerinin, işverenin keyfi kararlarına karşı demokratik bir tepki olduğunu; özellikle kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını savunmak amacıyla bu yönteme başvurmasının meşru olduğunu belirtiyor.
İstanbul’un yanı sıra Ankara, İzmir, Diyarbakır, Eskişehir ve birçok ilde de kamu çalışanları alanlara çıktı. Eylemler sırasında sık sık “sefalet zammını kabul etmiyoruz”, “onurlu yaşam hakkımız engellenemez” ve “emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız” sloganları atıldı.
Bazı illerde öğretmenler derslere girmedi, sağlık çalışanları acil servisler dışında hizmet vermedi. Belediyelerde ve kamu kurumlarında iş yavaşlatma ve iş bırakma eylemleriyle talepler görünür hale getirildi.
Kamu emekçileri daha önce de benzer taleplerle iş bırakma eylemleri düzenlemişti. 2023 yılında yapılan protestolarda da benzer şekilde düşük zam oranları eleştirilmiş, kamu emekçileri geçim sıkıntısına dikkat çekmişti. Ancak sendikaların belirttiğine göre taleplerin karşılanmaması, bugün yaşanan tepkilerin daha güçlü bir şekilde yeniden ortaya çıkmasına neden oldu.
Sendikalar, talepler karşılanmadığı takdirde eylemlerin devam edeceğini açıkladı. Ortak bildiride, kamu çalışanlarının yalnızca ücret artışı değil; aynı zamanda çalışma koşullarının iyileştirilmesini, sosyal hakların güçlendirilmesini ve iş güvencesinin korunmasını istedikleri belirtildi.
Eylemin sonunda yapılan açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
“Bugün burada yalnızca ekonomik taleplerimizi değil, aynı zamanda eşit, özgür ve adil bir gelecek talebimizi de dile getiriyoruz. Bizler üretmezsek hayat durur. Taleplerimiz karşılanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Türk Eğitim Vakfı’ndan Kız Öğrencilere Destek: Yurt Bursu Başvuruları Başladı