40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
Türkiye geçtiğimiz temmuz ayında İzmir, Çanakkale, Karabük ve Bursa başta olmak üzere birçok bölgede çıkan orman yangınlarıyla mücadele etti. Yaşanan yangınlar, 2021 yılının Ağustos ayında 53 ilde çıkan 299 orman yangınını ve bu felaketin ardından literatüre giren “Mega Yangın” gerçeğini yeniden gündeme taşıdı.
Uzmanlara göre, küresel iklim krizinin hızlandırdığı sıcaklık artışları, kuraklık ve kontrolsüz kentleşme, Türkiye’yi “yeni bir yangın çağı” ile karşı karşıya bırakıyor.
Ulusal Tarım Gıda Birliği Derneği’nden (UTGB) Dr. Sema Sert ve Serhat Sert, orman yangınları konusunda mevcut önlemlerin yetersiz kaldığını ve yeni bir yaklaşımın zorunlu olduğunu belirtiyor. İkilinin kaleme aldığı üç bölümlük yazı dizisinin ilk bölümünde, yangınlarla mücadelede yalnızca söndürme kapasitesine odaklanmanın yeterli olmadığı, yangınların önlenmesi ve ekosistem temelli politikaların geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Yangın uzmanları, Türkiye’de artan yangınların nedenlerini şu başlıklarla özetliyor:
Dr. Sema Sert ve Serhat Sert, yeni yangın çağında etkili bir mücadele için şu önerileri öne çıkarıyor:
2021 yazında yaşanan Mega Yangın felaketinin ardından kamuoyunda büyük tartışmalar yaşandı. Ancak uzmanlara göre, geçen sürede yangınlara karşı yapısal önlemler yeterince hayata geçirilmedi. Özellikle kıyı bölgelerindeki ormanlık alanların imara açılması ve turizm yatırımları için feda edilmesi, yangın riskini daha da artırıyor.
UTGB tarafından başlatılan üç bölümlük yazı dizisinin ilk kısmında “yeni yangın çağına nasıl hazırlanmalıyız?”sorusuna yanıt aranıyor. İzleyen bölümlerde ise dünyadan örnekler, başarılı yangın önleme stratejileri ve Türkiye için uygulanabilecek çözümler ele alınacak.
Dr. Sema Sert ve Serhat Sert, “Artık yalnızca yangınlarla mücadele eden değil, yangınları öngören ve önleyen bir politika inşa etmeliyiz” diyerek kamuoyuna ve karar vericilere çağrıda bulundu.
Yaşatacağız Platformu: İstanbul Valiliği’nin Toplama Talimatı Hukuksuzdur, Yaşamı Savunuyoruz