40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), son günlerde kamuoyunda tartışma yaratan kadın beyanı ilkesine dair açıklamalara karşı ses yükseltti. Özellikle yazar Mine Söğüt’ün ifadelerine yönelik yayınladığı basın açıklamasında, “Kadın beyanı esastır” ilkesinin sadece bir söz değil, kadınların adalete erişiminin temel dayanaklarından biri olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, “Konuşma cesareti gösteren, sesini duyurmaya çalışan, tacize uğrayan tüm kadınların yanındayız” denilerek, kadınların ifşa hakkının ve beyanlarının itibarsızlaştırılmasının kabul edilemeyeceği vurgulandı.
TKDF, özellikle şiddet beyanında bulunan kadınların “iftira” ile suçlanmasının, kadınların toplumsal ve hukuki güvenliğini tehdit ettiğini belirtti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kadının beyanını bu şekilde esas almazsanız geriye mensup re kalır, erkeğin deneyimine, algısına, niyetine, rıza yorumlamasına, kastına, iyi haline bakarsınız.”
Federasyon, kadınların sesini bastırmak için kullanılan “erkek mağduriyeti” söylemlerine ve kadınların adalet arayışını “yargısız infaz” olarak nitelendiren yaklaşımlara karşı da sert eleştiriler yöneltti.
Federasyon, ifşanın bireysel değil, kadınların kolektif dayanışmasının bir sonucu olduğunun altını çizerek, “Dayanışma olmadan hiçbir ifşa varlığını sürdüremez” dedi.
Açıklamanın devamında şu görüşlere yer verildi:
“Kadınların beyanı hukukun, siyasetin ve toplumsal düzenin meselesidir. Beyanı esas almak, erkek adaletin delil ve masumiyet kılıfı altında kadınları susturan mekanizmalara karşı kurulmuş bir politik hattır.”
TKDF, açıklamasını şu net sözlerle sonlandırdı:
“Biz kadınlar bir kez daha haykırıyoruz: Kadın beyanı esastır; çünkü yaşadığımız şiddeti bizden başka kimse anlatamaz. Bu beyan, erkekleri hedef göstermek için değil, susturulmuş tarihimizi görünür kılmak ve adaleti mümkün kılmak içindir.”
Engelli Bireylerin Dahil Olmadığı İklim Politikası Kapsayıcı Olamaz