40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
Siirt’te düzenlenen II. Yaşlılık Şûrası İl Çalıştayı; kamu kurumları, yerel yönetimler, meslek örgütleri ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirerek Türkiye’nin hızla yaşlanan nüfusuna karşı daha kapsayıcı ve sürdürülebilir sosyal politikaların geliştirilmesini amaçladı. Cedid Derneği, katılımcı ve kanıta dayalı bir yaklaşımla hazırladığı öneri setini paylaşarak, yaşlı bireylerin yalnızca bakım hizmetlerinin pasif faydalanıcıları değil, kentin aktif yurttaşları ve ortakları olduğunun altını çizdi. İki bölümden oluşan programın ilk yarısında kavramsal çerçeve, ikinci yarısında ise uygulama odaklı atölyelerle somut yol haritaları ele alındı.
Dernek temsilcileri açılış oturumunda “yaşlanmanın tekil bir deneyim olmadığı, yoksulluk, engellilik, toplumsal cinsiyet, kırsal-kentsel eşitsizlik ve dijital uçurum gibi kesişen kırılganlıklar dolayısıyla farklılaşan bir süreç” olduğuna vurgu yaptı. Bu nedenle önerilerin, bir yandan evrensel tasarım ve erişilebilirlik ilkelerini gözetirken bir yandan da yerel gereksinimlere uyarlanmış mikro çözümleri içermesi gerektiği belirtildi.
Çalıştayda, engellilikle yaşlılığın aynı bireyde birleştiğinde ortaya çıkan çoklu engellerin (hareket, görme, işitme, bilişsel) kamu hizmetlerine erişimde yarattığı bariyerler masaya yatırıldı. Cedid Derneği; erişilebilir randevu ve müracaat süreçleri, evde bakım hizmetlerinde standart kalite göstergeleri, yardımcı teknolojilere kamusal destek ve engelsiz bilgilendirme materyalleri (işaret dili, sadeleştirilmiş metin, büyük punto ve sesli içerik) önerilerini sundu. Dernek, il düzeyinde “erişilebilirlik denetim ekibi” kurulmasını ve yıllık raporlama ile ilerlemenin şeffaf biçimde izlenmesini teklif etti.
Aktif yaşlanma oturumunda sağlık okuryazarlığının güçlendirilmesi, düşme riskini azaltan egzersiz programları, topluluk temelli gönüllülük ve kuşaklar arası dayanışma modelleri ele alındı. Cedid Derneği; mahalle düzeyinde “Yaşama Kulüpleri”, haftalık yürüyüş ve denge egzersizleri, hobi atölyeleri, kültür-sanat etkinliklerine indirimli erişim ve gençlerle ortak üretim projeleri önerdi. Amaç, yalnızlığı azaltmak, psikososyal iyilik halini güçlendirmek ve yaşlı bireylerin toplumsal katılımını düzenli, ölçülebilir faaliyetlerle kalıcı kılmak.
Bakım hizmetlerinde tek tip çözümler yerine bireyin işlevselliğine göre kişiselleştirilmiş bakım planlarının standart hale getirilmesi gerektiği vurgulandı. Evde bakım, gündüz yaşam merkezi ve kısa süreli konukevi modellerinin bütüncül bir ağ olarak tasarlanması; bakım verenlerin tükenmişlik riskini azaltacak nöbet izinleri, psikolojik destek ve beceri eğitimlerinin güçlendirilmesi önerildi. Dernek ayrıca, evde bakım ekosistemi için “tek kapı–vaka yöneticisi” uygulamasını gündeme taşıdı: Tek bir profesyonelin sosyal hizmet, sağlık, psikolojik danışmanlık ve hukuki yönlendirmeyi koordine etmesiyle süreçlerin hızlanması ve kalitenin artması hedefleniyor.
Kentsel mekânda evrensel tasarım ve erişilebilirlik ilkelerinin, kaldırım genişliğinden toplu taşımaya, park mobilyalarından yaya geçitlerine kadar her aşamada uygulanması gerektiği belirtildi. Cedid Derneği; erişilebilir durak ve otobüsler, gölgelikli dinlenme alanları, yavaşlatılmış yaya ışıkları, bankomat ve kamu binalarında büyük punto–yüksek kontrast yönlendirmeler ve yaşlılara yönelik “dijital danışma noktaları” kurulmasını önerdi. Ayrıca, kentsel afet hazırlığında yaşlıların kırılganlığını azaltmak için mahalle bazlı risk haritaları ve komşuluk destek ağlarının güçlendirilmesi çağrısı yapıldı.
Hak temelli yaklaşım çerçevesinde, yaşlılığa dayalı ayrımcılık (ageism) ve kötü muameleyle mücadele için eğitim–denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, başvuru–şikâyet süreçlerinin erişilebilirleştirilmesi ve veri toplama–raporlama standartlarının geliştirilmesi önerildi. Dernek, il düzeyinde yaşlı hakları izleme kurulunun oluşturulmasını, bu kurulun sivil toplum, akademi ve kamu iş birliğiyle düzenli rapor yayımlamasını savundu.
Yaşlı ekonomisi oturumunda, gümüş ekonomi perspektifiyle deneyim ve bilgi sermayesinin üretime yeniden kazandırılması tartışıldı. Cedid Derneği; esnek çalışma modelleri, mikro girişimcilik ve mentorluk programları, dijital beceri eğitimleri ve sosyal kooperatiflere katılım yoluyla yaşlı bireylerin ekonomik ve toplumsal hayata aktif katkı sunmasını teşvik eden politikaların önemini vurguladı. Kamu ihalelerinde ve yerel teşviklerde “yaş dostu işyeri” kriterlerinin eklenmesi önerildi.
Aile ve yaşlılık başlığında, bakım yükünün çoğunlukla kadınlar üzerinde yoğunlaştığına dikkat çekilerek bakımın kamusal sorumluluk olarak tanımlanması, ailelere maddi destek, bakım izni, esnek çalışma ve nefes alma hizmetleri sunulması gerektiği vurgulandı. Cedid Derneği, kuşaklar arası öğrenme programları ve aile danışmanlığı ile çatışmaların azaltılması, iletişimin güçlendirilmesi ve saygı kültürünün desteklenmesi için yerel merkezlerin rolünü öne çıkardı.
Programın ikinci bölümünde gerçekleştirilen uygulama atölyesinde katılımcılar, kolaylaştırıcılar eşliğinde “hayalimizdeki kent konseyini” somutlaştırdı. Ortaya çıkan taslakta; her mahalleden yaşlı temsilcilerin düzenli katılımı, erişilebilir toplantı mekânları, anlaşılır dilde tutanaklar, çevrim içi–yüz yüze hibrit katılım seçenekleri, geri bildirimlerin takibi için açık bir izleme paneli ve yılda iki kez kamuya açık değerlendirme toplantısı gibi somut maddeler yer aldı. Cedid Derneği, bu çıktıları eylem planına dönüştürmek üzere paydaşlarla birlikte çalışacağını açıkladı.
Dernek, önerilerin hayata geçebilmesi için ölçülebilir göstergeler (erişilebilirlik denetim sayısı, evde bakım kapsama oranı, düşme kaynaklı acil başvurularda azalma, sosyal katılım etkinliklerine düzenli katılım oranı vb.) belirlenmesini önerdi. İl düzeyinde yıllık “Yaş Dostu Şehir Karnesi” yayımlanması ve kamuoyuyla paylaşılmasıyla şeffaflığın ve hesap verebilirliğin güçlendirileceği ifade edildi.
Cedid Derneği, Yaşlılık Şûrası sürecini yalnızca bir toplantı takvimi değil, süreklilik arz eden katılımcı bir yönetişim mekanizması olarak gördüğünü belirterek; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplumla iş birliği içinde ortak çalışma gruplarının oluşturulması çağrısı yaptı. Dernek, “herkesin kendini ifade edebildiği, eşit fırsatlara erişebildiği ve farklılıkların bir arada güç ürettiği bir şehir” vizyonu için somut adımlar atmaya devam edeceğini vurguladı.
BAŞKENT GENÇLİK MECLİSİ’NDEN YARATICI ATÖLYE: “BAŞKA BEN MÜMKÜN”