40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
Türkiye’de uzun süredir gündemde olan boşanma davalarında aile arabuluculuğu sistemi tartışmaları, kadın örgütlerinin tepkisine yol açıyor. Dayanışma Kadın Hakları Derneği, Adalet Bakanlığı tarafından gündeme getirilen planın, kadınların yasal haklarını pazarlık masasına sürükleyeceği ve adalete erişimlerini ciddi biçimde zayıflatacağı uyarısında bulundu.
Dernekten yapılan açıklamada, “Eşit olmayanlar arasında adil pazarlık olamaz. Eşitlik sağlanana kadar hak ve kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” denildi.
Derneğe göre, aile arabuluculuğu sistemi;
Bu durum, özellikle şiddet, ekonomik bağımlılık ve toplumsal baskı altında yaşayan kadınlar için ciddi hak kayıplarına yol açma potansiyeli taşıyor.
Açıklamada, şiddet mağduru kadınların arabuluculuk sürecinde manipülasyon ve baskıya maruz kalabileceği vurgulandı. Dernek, şiddet mağdurlarının çoğu zaman ekonomik olarak bağımlı, psikolojik olarak yıpranmış ve toplumsal baskı altında olduğunu hatırlatarak, “Bu koşullarda yapılan arabuluculuk, adil ve eşit bir müzakere ortamı sağlamaz” ifadelerini kullandı.
Hukukçular da benzer bir görüşte. Aile hukuku alanında çalışan avukatlar, “Arabuluculuk, tarafların eşit pazarlık gücüne sahip olduğu durumlarda etkili bir yöntemdir. Ancak boşanma davalarında özellikle kadınlar, güç dengesizliği nedeniyle haklarından feragat etmek zorunda kalabilir” uyarısında bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve İstanbul Sözleşmesi, kadınların yargı süreçlerinde eşit muamele görmesi gerektiğini açıkça belirtiyor. Kadın örgütleri, aile arabuluculuğu sisteminin bu standartlarla çelişebileceğini savunuyor.
Dayanışma Kadın Hakları Derneği’ne göre, mevcut hukuk sistemi içinde boşanma, nafaka, velayet ve mal paylaşımı konularında yargı güvencesi büyük önem taşıyor. Arabuluculuk gibi alternatif yöntemler ise bu güvencenin zayıflamasına neden olabilir.
Dernek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Adalet, taraflardan birinin ekonomik, sosyal ya da psikolojik olarak zayıf olduğu durumlarda müzakere masasına bırakılamaz. Kadınların hakları, pazarlık konusu yapılamayacak kadar değerlidir. Özellikle şiddet mağduru kadınların korunması, devletin temel görevidir.”
Kadın hakları savunucuları, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin hâlâ ciddi boyutlarda olduğunu ve aile arabuluculuğu sisteminin bu eşitsizliği derinleştirebileceğini belirtiyor.
Bu bağlamda dernek, devletin önceliğinin kadınların güçlendirilmesi, şiddetin önlenmesi ve eşitliğin sağlanmasıolması gerektiğini ifade ediyor.
Dayanışma Kadın Hakları Derneği, Adalet Bakanlığı’na seslenerek aile arabuluculuğu planından derhal vazgeçilmesiçağrısında bulundu. Açıklamada, “Kadınların adalete erişim hakkı ve kazanılmış yasal hakları, yeni bir sistem denemesi uğruna riske atılamaz” denildi.
Hepad: Hayvanlara Şiddet Artık 112 Acil Çağrı Hattına Bildirilebilecek