DOLAR

40,4559$% 0.1

EURO

47,5096% -0.09

STERLİN

54,9297£% 0.32

GRAM ALTIN

4.438,67%-0,43

BİTCOİN

฿%

ETHEREUM

Ξ%

Heinrich Böll Stiftung Selanik Ofisi: Yunanistan’dan Uluslararası Hukuka Aykırı Sığınma Yasağı

Yunanistan, Temmuz ayında aldığı kararla Kuzey Afrika’dan deniz yoluyla gelenlerin sığınma başvurularını yasakladı. Bu karar, uluslararası hukuku ve AB’nin ortak değerlerini hiçe sayarak mültecilerin temel haklarını yok sayıyor. Bu haber, Heinrich Böll Stiftung Selanik Ofisi (@boell_gr) için avukat Minos Mouzourakis tarafından kaleme alınan yazıdan derlenmiştir. Yazının tamamına ve daha detaylı versiyonuna tr.boell.org/tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Yunanistan’ın Radikal Kararı

Komşumuz Yunanistan, Temmuz ayında şaşırtıcı olmayan ama oldukça radikal bir karar aldı: Kuzey Afrika’dan deniz yoluyla gelen sığınmacıların iltica başvurularını kabul etmeyi yasakladı. Bu karar, yalnızca bölge ülkelerini değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin değerler sistemini ve uluslararası hukuk düzenini de derinden sarsıyor.

Uluslararası Hukukun Açık İhlali

Yasak kapsamındaki sığınmacılar, temel ihtiyaçlarına erişimden yoksun bırakılarak otomatik olarak gözaltına alınıyor. Kendilerine statüleri hakkında bilgi verilmediği gibi, avukat desteği de sağlanmıyor. Daha da vahimi, Yunan yetkililer bu kişilerin iltica taleplerini kayıt altına almayı reddediyor ve Yemen, Sudan gibi savaş içindeki ülkelere geri gönderilmeleri için talimat veriyor. Bu uygulamalar, Cenevre Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AB hukukuna açıkça aykırı.

Avrupa Birliği’nin Sessizliği

Avrupa Birliği, Yunanistan’ın kararından haberdar olmasına rağmen hiçbir adım atmıyor. Bu sessizlik, yalnızca hukukun üstünlüğünü değil, AB’nin kendi oluşturduğu Ortak Avrupa Sığınma Sistemini (CEAS) da zayıflatıyor. Üstelik Yunanistan’ın uygulamaları, AB’deki diğer hükümetler için emsal teşkil ederek mülteci koruma standartlarını daha da geriye çekiyor.

Yargıya Meydan Okuma ve AİHM Kararları

Yunanistan’ın bu yasağı, sadece mültecileri değil, yargı bağımsızlığını da hedef alıyor. Mahkemelerin hükümet politikalarıyla örtüşmeyen kararlarının sistemli şekilde görmezden gelinmesi, yargıya doğrudan meydan okumayı beraberinde getiriyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) göç davalarında mültecilerin geri çevrilmesini insan hakları ihlali sayarken, Yunanistan’ın dahil olduğu bazı ülkeler bu kararları uygulamıyor. Polonya, Letonya ve Litvanya gibi ülkelerin de yer aldığı dokuz Avrupa ülkesi, kısa süre önce “iltica hakkına ilişkin yeni bir tartışma” çağrısı yaparak, hukukun üstünlüğüne yönelik tehlikeyi daha da görünür kıldı.

Demokrasi ve İnsan Hakları İçin Alarm Zili

Sığınmacılara yönelik yasakların Avrupa genelinde giderek yaygınlaşması, siyasal kurumların en temel sorumluluklarını yerine getirmediğini ortaya koyuyor. Bu durum, büyük bedeller ödenerek kazanılmış olan demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları ilkelerinin ciddi bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Eğer Avrupa Birliği bu ihlaller karşısında yaptırım uygulamazsa, kıta genelinde insan haklarının temeli sayılan prensiplerin alaşağı edilmesi işten bile olmayacak.

Kaynak ve Yazar Hakkında

Bu haber, Heinrich Böll Stiftung Selanik Ofisi (@boell_gr) için avukat Minos Mouzourakis tarafından kaleme alınan yazıdan derlenmiştir. Yazının tamamına ve daha detaylı versiyonuna tr.boell.org/tr adresinden ulaşabilirsiniz.

İçerik, Heinrich Böll Stiftung Türkiye (@HeinrichBoellTR) tarafından paylaşılmıştır, bizler de onlardan alıntıladık.

YORUMLAR

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Akbelen’de Zeytin Ağaçları Kömür Madeni İçin Sökülüyor

Exit mobile version