40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
İHD İzmir Şubesi Mülteci Komisyonu, Geri Gönderme Merkezleri’nde yaşanan şüpheli ölümler ve İzmir’de mülteci bir işçinin katledilmesine dair dernek binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Ahmet Rodi Polat gerçekleştirdi.
Polat, Türkiye’de mülteci haklarının sistematik biçimde ihlal edildiğini belirterek, son dönemde yaşanan ölümlerin ve intihar vakalarının iktidarın uyguladığı politikaların bir sonucu olduğunu ifade etti.
Polat, Çatalca/İnceğiz GGM’de yaşanan şüpheli ölüm iddiaları ve İzmir’de mülteci bir işçinin öldürülmesini hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Kapalı, denetimsiz ve şeffaflıktan uzak idari gözetim rejimi ile dışarıda körüklenen yabancı düşmanlığı, birbirini besleyen bir şiddet sarmalı yaratıyor. İdari gözetim altındaki kişinin ölümü ‘bireysel psikolojiye’ indirgenerek açıklanamaz; tıpkı sokakta işlenen nefret temelli cinayetlerin münferit sayılamayacağı gibi…”
Polat, mültecilerin siyasetin bir malzemesi haline getirildiğini, bu yaklaşımın mültecilere yönelik hak ihlallerini artırdığını ve nefret suçlarını körüklediğini söyledi. Devletin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri hatırlatan Polat, ilgili protokollerin işletilmesi gerektiğini vurguladı.
“Gönderme merkezleri kapatılmalı; insan onuruna ve uluslararası yükümlülüklere uygun biçimde barınma ve karşılama merkezlerine dönüştürülmelidir. Çok dilli risk değerlendirmesi, 24 saat psikososyal destek, kriz müdahale ekipleri ve tıbbi acil yanıt sistemi derhâl işler hâle getirilmelidir.”
Polat, şüpheli ölümler ve tüm ağır hak ihlali iddialarının bağımsız bilirkişi ve uzman hekimler eşliğinde soruşturulması gerektiğini belirtti. Şüpheli personelin açığa alınmasını, delillerin korunarak adil süreçlerin işletilmesini talep etti.
Ayrıca İHD, TİHV, barolar, bağımsız hekim örgütleri ve milletvekillerinin GGM’lere düzenli ve habersiz erişim sağlamasının zorunlu olduğunu belirterek, bu sayede kötü muamelenin görünür kılınacağını ve cezasızlığın önleneceğini söyledi.
Polat, idari gözetim yerine toplum temelli alternatiflerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle çocuklar, LGBTİ+’lar, travma mağdurları ve sağlık riski taşıyan mültecilerin hiçbir koşulda gözetim altına alınmaması gerektiğini belirtti.
Halihazırda gözetim altında bulunan özel ihtiyaç sahibi mülteciler için alınan idari gözetim kararlarının derhal kaldırılması çağrısı yaptı.
Polat, kamu görevlileri ve siyasetçiler dahil herkes için nefret dili ve hedef göstermeye karşı etkin disiplin ve ceza süreçlerinin işletilmesini, kolluk kuvvetlerinin ise nefret suçlarında “proaktif koruma” yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
İHD İzmir Şubesi, şüpheli mülteci ölümlerinin münferit olmadığını vurgularken, bu vakaların takipçisi olacaklarını da açıkladı. Polat, mültecilere yönelik nefret söylemi ve hak ihlallerine karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.
İHD’nin açıklaması, Türkiye’de mülteci hakları konusunda yaşanan ihlallerin görünür kılınması ve devletin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi açısından kritik bir çağrı niteliği taşıyor. Geri Gönderme Merkezleri’nin kapatılması talebi, insan hakları savunucularının gündemindeki en önemli başlıklardan biri olmaya devam ediyor.
TEMA Vakfı: Aşırı Sıcaklar Doğayı ve Yaşamı Tehdit Ediyor
