İklim Kanunu Meclis’ten Geçti

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve yasalaşan İklim Kanunu, 20 madde ve 2 geçici maddeden oluşuyor. Kanun, ilk bakışta çevresel uyum adına önemli adımlar içeriyor: ormanlar, tarım arazileri, meralar ve sulak alanlar karbon yutağı olarak tanımlanacak; ulusal ve yerel iklim uyum planları hazırlanacak; erken uyarı sistemleri kurulacak ve kurumların görevleri iklim hedeflerine göre yeniden düzenlenecek.

Ayrıca yeşil finansman, temiz teknoloji AR-GE, su yönetimi, eğitim, farkındalık ve denetim gibi başlıklarda da düzenlemeler içeriyor. İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları ve Yerel İklim Değişikliği Eylem Planları gibi mekanizmalarla yerel yönetimlerin sürece dahil edilmesi amaçlanıyor.

Ancak Doğa Koruma Merkezi ve uzman çevreler, kanunun özellikle Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) üzerinden şekillenmesini eleştiriyor. “İklim Kanunu değil, ETS Kanunu” denilen bu yapının, karbon ticaretine dayalı finansal bir sisteme zemin hazırladığı belirtiliyor.

Başlıca Eleştiriler:

• Yasanın hazırlanma sürecinde sivil toplum, akademi, yerel yönetimler ve sendikalar sürece dahil edilmedi.
• Fosil yakıt kullanımını bitirmeye yönelik somut bir hedef ya da yol haritası sunulmuyor.
• Emisyon azaltımı için bağlayıcı hedefler yok.
• Su kaynakları, ormansızlaştırma, plansız tarım ve gıda güvenliği gibi kritik sorunlar çözüm bekliyor.
• Bağımsız bir Bilim Kurulu oluşturulmadı.
• ETS gelirlerinin yönetimi belirsiz, adil geçiş mekanizmaları net değil.
• Karbon tahsisatlarının finansal emtiaya dönüşmesi riski söz konusu.
• Paris Anlaşması ve benzeri uluslararası yükümlülüklere yeterince uyum sağlanmıyor.

Doğa Koruma Merkezi’nden Uyarı:
“Bu haliyle kanun, iklim krizine karşı etkili mücadele için yetersiz. Gerçek bir iklim yasası; doğayı, toplumu ve ekonomiyi birlikte koruyan bütüncül bir yaklaşım gerektirir” açıklamasıyla, kanunun güçlendirilmesi çağrısı yapıldı.