40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
18-20 Ağustos tarihleri arasında İstanbul, Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne’de gerçekleştirilen toplantılarda, 43 yerel yönetim uzmanı, 7 köyden 136 vatandaş ve farklı paydaşlar bir araya geldi. Katılımcılar, iklim değişikliğinin orman ekosistemleri üzerindeki etkilerini, kırılgan alanları ve bu alanların direncini artıracak çözüm yollarını tartıştı.
Buluşmaların temel amacı, iklim değişikliğine uyum sağlayacak stratejiler geliştirmek ve doğayla uyumlu yaşamın yollarını tartışmaktı. Ormanların sunduğu ekosistem hizmetlerinin iklim değişikliğiyle nasıl dönüştüğü, bu dönüşümün tarım ve kırsal yaşam üzerindeki etkileri detaylı biçimde masaya yatırıldı.
Etkinliklerde, İstanbul ve Trakya bölgesindeki orman ekosistemleri için yapılan projeksiyonlar paylaşıldı. Bu projeksiyonlar, bazı alanların iklim değişikliği karşısında daha kırılgan olduğunu ortaya koydu. Katılımcılar, bu bölgelerin direncini artırmak için doğa temelli çözümler, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve toplumun aktif katılımı üzerine öneriler geliştirdi.
Buluşmalarda en çok üzerinde durulan konulardan biri, sürdürülebilir orman yönetimi ile tarım faaliyetleri arasındaki denge oldu. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlar, geçim kaynakları ile doğa koruma arasında uyumlu çözümler üretilmesi gerektiğini vurguladı. Yerel yönetim temsilcileri ise sürdürülebilir ormancılığın tarımsal üretimi destekleyecek şekilde planlanabileceğini ifade etti.
Bu çalışmalar, Avrupa Birliği tarafından desteklenen İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı kapsamında yürütülen “İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’nde Toplumsal Uyum için Orman Ekosistem Hizmetleri”projesinin bir parçası olarak gerçekleştirildi. Proje, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, Doğa Koruma Merkezi (DKM) ve IUCN iş birliğiyle hayata geçiriliyor.
Etkinliğe katılan vatandaşlar, kendi köylerinden örnekler vererek iklim değişikliğinin günlük yaşamlarındaki etkilerini paylaştı. Tarımsal üretimde yaşanan sorunlar, su kaynaklarının azalması, orman yangınları riski ve biyolojik çeşitliliğin kaybı gibi başlıklar öne çıktı. Bu sorunların çözümünde yerel katılımın ve bilgi paylaşımının kritik önemde olduğu vurgulandı.
Sonuç olarak, İstanbul ve Trakya’daki bu buluşmalar, iklim değişikliğiyle mücadelede ortak akıl ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Hem yerel yönetimler hem de kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlar, birlikte hareket ederek daha dirençli bir gelecek için çözüm üretme konusunda kararlı olduklarını ortaya koydu.
Proje kapsamında ilerleyen aylarda yeni toplantılar, saha çalışmaları ve raporlamalar yapılacak. Böylece hem bilimsel veriler hem de yerel deneyimler ışığında iklim değişikliğine uyum konusunda uygulanabilir adımlar atılacak.
Özgür Üniversite Hareketi 2. Kurultayına Çağrı: “Özgür Bilimsel Eğitim İçin İleri!”