Türkiye’de Altın Madenleri ve Çevresel Yıkım

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Altın madenciliği faaliyetleri Türkiye’nin doğasını ve insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Kaz Dağları, Cerrattepe, Bergama ve Fatsa gibi önemli doğa alanlarında yürütülen madencilik faaliyetleri, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) yönetmeliğinin yetersiz uygulanması nedeniyle büyük tehlike arz ediyor. Polen Ekoloji Enstitüsü tarafından hazırlanan rapor, bu tehlikelerin boyutlarını gözler önüne seriyor.

Polen Ekoloji Enstitüsü Raporu: Polen Ekoloji Enstitüsü’nün raporuna göre, Türkiye’de halihazırda 22 altın madeni işletiliyor. Bunun yanı sıra, 123 altın madeni daha açmak için ÇED süreci başlatıldı. TÜİK’in verilerine göre, 2022 yılında madenlerden çıkan tehlikeli atık miktarı 23 milyon tonun üzerinde oldu.

ÇED Sürecindeki Eksiklikler: Çevresel Etki Değerlendirme sürecinde ‘ÇED olumlu’ kararı verilen maden proje alanlarının çoğu, orman, yaban hayatı koruma alanı ve tarım alanlarını kapsıyor. Su havzalarının ve insanların yaşam alanlarının çok yakınında madenciliğe izin veriliyor. Madencilik çalışmalarının kısa ve uzun vadeli etkileri göz ardı ediliyor. Özellikle yer altı ve yer üstündeki sular üzerindeki etkileri yok sayılıyor.

Doğal ve Ekosistemlerin Tahribi: Altın madenciliği faaliyetleri, biyolojik çeşitlilik, ekosistemler, kırsal üretimler ve gelecekteki yaşamı ciddi şekilde tehdit ediyor. Anadolu’nun doğasını zehirleyen madenlerin planlaması, bu coğrafyadaki biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler göz önünde bulundurularak yeniden yapılmalı.

Polen Ekoloji Enstitüsü’nün hazırladığı rapor, altın madenciliği faaliyetlerinin durdurulması ve doğanın korunması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. İlgili rapora buradan ulaşabilirsiniz.