40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
25 Ağustos 2025 Pazartesi
Türkiye’de sosyal girişimcilik ekosistemine katkı sağlamak amacıyla yürütülen SociaComp Projesi, Ege Bölgesi’nde önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. T.C. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün desteklediği proje kapsamında düzenlenen Sosyal Girişimcilik Mevzuatı – Ege Bölgesi Fikir Çalıştayı, İzmir’de Bornova Gençlik Merkezi iş birliğiyle gerçekleştirildi.
Çalıştayda sosyal girişimcilerin karşılaştığı hukuki ve idari engeller, mevzuattaki boşluklar ve çözüm önerileri gündeme geldi. Katılımcılar, sosyal girişimlerin yasal tanım kazanmasının önemine dikkat çekerken, girişimcilerin sürdürülebilirliklerini artıracak düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Etkinliğe akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, sosyal girişimciler ve gençlik örgütlerinden temsilciler katıldı. Katılımcılar, mevcut deneyimlerini ve karşılaştıkları zorlukları paylaşarak fikir üretim sürecine katkıda bulundu. Özellikle Ege Bölgesi’nde sosyal girişimlerin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi için ortak hareket edilmesi gerektiği dile getirildi.
SociaComp projesi, Türkiye genelinde sosyal girişimcilik konusunda farkındalık yaratmayı, mevzuat geliştirme süreçlerine katkı sunmayı ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmeyi amaçlıyor. İzmir’deki çalıştay da bu sürecin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Proje ekibi, önümüzdeki dönemde farklı bölgelerde de benzer fikir çalıştayları düzenleyerek sosyal girişimcilerin sesi olmayı hedefliyor.
Etkinlik sonunda elde edilen görüş ve öneriler raporlanarak hem ilgili kamu kurumlarıyla hem de sosyal girişimcilik alanında çalışan paydaşlarla paylaşılacak. Böylece Türkiye’de sosyal girişimciliğin daha güçlü bir zemine kavuşması için somut adımlar atılması planlanıyor.
Dünyanın sayılı kıtalararası maratonlarından biri olan İstanbul Maratonu, bu yıl sadece sporcuları değil, iyiliğe koşmak isteyen gönüllüleri de bir araya getiriyor. 2 Kasım 2025 tarihinde gerçekleştirilecek olan maraton, binlerce kişinin sadece kendi hedefleri için değil, toplumun geleceği için de adım attığı bir etkinliğe dönüşecek. Bu büyük organizasyonda yer alacak sivil toplum kuruluşlarından biri de KoDeğişim Derneği. Dernek, “Köyde Daha İyi Eğitim” sloganıyla maratona katılıyor ve gönüllü koşucularla birlikte yüzlerce öğrencinin eğitim yoluna ışık yakmayı hedefliyor.
KoDeğişim Derneği, kuruluşundan bu yana kırsal bölgelerdeki çocukların eşit ve nitelikli eğitime ulaşabilmesi için çalışmalar yürütüyor. Şehir merkezlerinde kolayca erişilebilen eğitim fırsatları, köylerdeki öğrenciler için çoğu zaman ulaşılamaz bir hayal haline geliyor. Bu nedenle dernek, köylerdeki okullara eğitim desteği sağlamak için gönüllülerle birlikte çalışıyor. İstanbul Maratonu ise bu misyonu daha geniş kitlelere duyurmak için eşsiz bir fırsat sunuyor. Derneğin çağrısına kulak veren gönüllüler, koşarken aynı zamanda bağış toplayarak çocukların eğitimine katkıda bulunuyor. Atılan her kilometre, bir öğrencinin kitabıyla buluşması, bir okulun yeni materyallere kavuşması anlamına geliyor.
Koşuya katılan gönüllüler, #KöydeDahaİyiEğitim kampanyası kapsamında bağış toplayarak köy çocuklarına destek oluyor. Toplanan bağışlarla köy okullarına eğitim materyalleri ulaştırılıyor, öğrencilere kütüphane ve kitap desteği sağlanıyor, öğretmenlerin eğitim niteliğini artıracak atölye çalışmaları düzenleniyor, teknolojik altyapılar geliştirilerek uzaktan eğitim imkanları sunuluyor. Böylece koşucuların attığı her adım, köy çocuklarının geleceğine yapılan somut bir yatırım haline geliyor.
KoDeğişim Derneği herkesi bu iyilik hareketine davet ediyor. İstanbul Maratonu’na katılan koşucular sadece bir spor organizasyonunda yer almıyor; aynı zamanda yüzlerce köy çocuğunun eğitim yolculuğuna eşlik ediyor. Takıma katılmak isteyen gönüllüler adimadim@kodegisim.org adresine e-posta göndererek başvurularını iletebiliyor. Dernek, “Bir adım atıyorsun, sonra bir adım daha… Farkında olmadan yüzlerce çocuğun yoluna eşlik ediyorsun” mesajıyla herkesi harekete geçmeye çağırıyor.
İstanbul Maratonu yıllardır binlerce sporcunun ter döktüğü, dünyanın farklı noktalarından gelen koşuculara ev sahipliği yapan dev bir organizasyon. Ancak son yıllarda maraton, sivil toplum kuruluşlarının da sesi haline geldi. Adım Adım oluşumu ile birlikte birçok STK, bağış kampanyalarını koşu ile birleştirerek büyük bir dayanışma örneği sergiliyor. KoDeğişim’in bu yılki katılımı da bu dayanışmanın en güçlü örneklerinden biri olacak. Sporun birleştirici gücü, köylerdeki öğrencilerin eğitim umuduna dönüşecek.
Türkiye’nin farklı şehirlerinde, farklı koşullarda büyüyen çocuklar arasında fırsat eşitsizliği büyük bir sorun olarak öne çıkıyor. Şehir merkezindeki çocukların sahip olduğu eğitim imkanlarına kırsaldaki çocukların erişememesi, toplumsal gelişim açısından ciddi bir engel oluşturuyor. KoDeğişim Derneği, bu eşitsizliği azaltmak ve köylerdeki öğrencilerin daha iyi eğitim koşullarına ulaşmasını sağlamak için projeler geliştiriyor. İstanbul Maratonu kapsamında gerçekleştirilen kampanya da bu projelerin sürdürülebilirliği açısından kritik bir rol oynuyor. Atılan her adım, sadece bugünün değil, yarının Türkiye’si için bir umut oluyor.
Her koşucu, kendi temposu ve gücüyle maratonu tamamlamaya çalışacak. Ancak koşunun sonunda elde edilen en değerli kazanım, köy çocuklarının eğitim hayatına yapılan katkı olacak. İyiliğe ortak olmak isteyen herkes, İstanbul Maratonu’nda KoDeğişim ekibine katılarak kendi adımlarını iyiliğe dönüştürebilir. Çünkü unutulmamalı ki bir adım sadece bir adım değildir; doğru yerde atıldığında yüzlerce hayatı değiştirebilir.
Türkiye’nin dört bir yanından gençlerin heyecanla beklediği LCOY Türkiye 2025 için başvurular açıldı. 27–28 Eylül 2025 tarihlerinde Konya’da düzenlenecek etkinlik, gençlerin iklim krizi karşısında fikirlerini paylaşacakları ve ortak çözümler üretecekleri büyük bir buluşma olacak. Konferans, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İklim Elçileri organizasyonuyla ve T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı – İklim Değişikliği Başkanlığı, UNICEF Türkiye ve YOUNGO desteğiyle hayata geçiyor.
Local Conference of Youth (LCOY), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) resmi gençlik yapısı olan YOUNGO çatısı altında dünyanın dört bir yanında düzenleniyor. LCOY’lar, iklim değişikliğiyle mücadelede gençlerin sesini güçlendirmeyi ve uluslararası karar alma süreçlerine katkı sağlamayı amaçlıyor.
Türkiye’de bu yıl Konya’da düzenlenecek konferans, gençlerin yereldeki deneyimlerini küresel ölçekte tartışmalarla birleştireceği özel bir platform sunacak.
LCOY Türkiye 2025 boyunca katılımcıları dolu dolu bir program bekliyor:
İklim krizi, yalnızca bugünün değil, geleceğin de en büyük sınavlarından biri. LCOY Türkiye 2025, gençlerin yalnızca dinleyici değil, doğrudan çözüm üretici aktörler olmasını sağlayacak. Gençlerin ortaya koyacağı fikirler, hem Türkiye’deki iklim politikaları hem de uluslararası müzakereler açısından değerli bir katkı sunacak.
Konferansa katılmak isteyen gençler için başvurular 1 Eylül 2025, saat 23:59’a kadar açık olacak. Yoğun ilgi görmesi beklenen başvuruların ardından seçilecek gençler, Konya’da bir araya gelerek ortak geleceğimiz için tek ses olacak.
Etkinlik, ulusal ve uluslararası pek çok kurumun desteğiyle gerçekleşiyor. Türkiye’deki gençlerin küresel ölçekte sesini duyurmasını sağlayan bu işbirlikleri, LCOY Türkiye 2025’in etkisini daha da artıracak. UNICEF Türkiye’nin çocuk ve gençlerin katılımını teşvik eden desteği, YOUNGO’nun uluslararası gençlik hareketiyle kurduğu bağ ve İklim Değişikliği Başkanlığı’nın resmi katkısı, etkinliği güçlü bir zemine oturtuyor.
Başvuru Formu
Stardust Derneği’nin gençlik elçisi Merve Eser, Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen Gençlik Hareketliliği Programına katılarak önemli bir uluslararası deneyim elde etti. Program kapsamında Avrupa’nın önde gelen kurumlarını ziyaret eden Eser, gençlik alanındaki çalışmaların küresel boyutunu yakından gözlemleme fırsatı buldu.
Program boyunca katılımcılar, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve farklı ülke konsolosluklarını ziyaret etti. Bu ziyaretlerde Avrupa’daki gençlik politikaları, karar alma süreçleri ve gençlerin katılım mekanizmaları üzerine bilgi edinildi. Merve Eser, Türkiye’de gençlik alanında yapılan çalışmalarla Avrupa’daki uygulamaları karşılaştırma imkânı bularak yeni perspektifler kazandı.
Gençlik Hareketliliği Programı, farklı ülkelerden gelen gençlere sadece eğitim ve bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda uluslararası bir ağ kurma olanağı da sundu. Merve Eser, farklı kültürlerden katılımcılarla etkileşimde bulunarak hem kültürel çeşitliliği deneyimledi hem de gençlik projelerinde ortak çalışma fırsatları oluşturdu.
Stardust Derneği, gençlerin uluslararası arenada söz sahibi olabilmesi için fırsatlar yaratmaya devam ediyor. Dernek, Avrupa çapında gerçekleştirilen programlara genç temsilciler göndermeyi sürdürerek onların hem kişisel gelişimlerini hem de toplumsal katkılarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Merve Eser’in Strasbourg’daki deneyimi de bu vizyonun bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Merve Eser, programdan edindiği bilgi ve tecrübeleri Türkiye’deki gençlik çalışmalarına aktarmayı planlıyor. Avrupa’daki iyi uygulama örneklerini yerel düzeyde hayata geçirmek, gençlerin karar alma süreçlerine daha aktif katılımını sağlamak için önemli bir adım olarak görülüyor.
Hayvan hakları savunucuları, İstanbul Valiliği’nin yayımladığı genelge ve kamuoyunda “katliam yasası” olarak bilinen düzenlemeye karşı bir araya geldi. Yaşam İçin Yaşa İnisiyatifi öncülüğünde Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında, sokakta yaşayan hayvanların yaşam hakkını savunmak için mücadeleden asla vazgeçilmeyeceği ifade edildi.
Basın açıklamasında söz alan yaşam hakkı savunucuları, milyonlarca yurttaşın sokakta yaşayan hayvanlarla bir arada yaşamaktan yana olduğunu dile getirdi. “Biz bir arada yaşamak isteyen milyonlar olarak sokaktaki hayvanlardan vazgeçmiyoruz” denilerek mevcut yasa teklifine ve hayvanların yaşam hakkını tehdit eden uygulamalara karşı güçlü bir duruş sergilendi.
İnisiyatif, iktidara, siyasi partilere ve yerel yönetimlere seslenerek yaşam hakkını savunan, şiddet ve katliamı meşrulaştırmayan yeni bir yasanın hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada şu çağrı öne çıktı:
“Toplumu kutuplaştıran, nefreti ve katliamı meşrulaştıran politikaların uygulayıcısı olmayın; tür ve ırk ayırmaksızın tüm vatandaşların, hayvanların, çocukların, yaşamın yanında olun. Onurlu bir duruşla yaşam hakkını savunun.”
Etkinliğin sonunda yaşam hakkı savunucuları, meydanda hep bir ağızdan “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” sloganını haykırdı. Katılımcılar, hayvanların yaşam hakkını kısıtlayan her türlü düzenlemeye karşı durmaya devam edeceklerini, mücadelelerini sokakta, sahada ve her alanda sürdüreceklerini belirtti.
İnisiyatif, sokakta yaşayan hayvanların yaşam hakkını tehdit eden düzenlemelere karşı yalnızca hayvanseverlerin değil, tüm toplumun ortak bir ses çıkarması gerektiğini vurguladı. Hayvan haklarının temel insan hakları mücadelesinin bir parçası olduğuna dikkat çekildi.