40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
23 Temmuz 2025 Çarşamba
İstanbul Barosu, Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Kardelen Ateşci’nin yaptığı açıklamalar sonrası sosyal medyada hedef gösterilmesine karşı güçlü bir açıklama yayınladı. Ateşci’nin, “Suça sürüklenmiş çocuklar mağdurdur. Bu laf hoşunuza gitmese de gerçek budur.” şeklindeki ifadesinin bağlamından koparılarak paylaşıldığı, üzerine ötekileştirici ve tehditkâr söylemlerin yayıldığı belirtildi.
İstanbul Barosu tarafından yapılan açıklamada, çocuk adalet sisteminin yalnızca suçla mücadeleyi değil, aynı zamanda onarma, koruma ve topluma kazandırma ilkelerine dayandığı vurgulandı. Açıklamada, çocukları hedef alan bu tür saldırıların, yalnızca bireylere değil, tüm çocukların geleceğine yönelik bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.
Baro, çocukların yaşam hakkını ve güvenli geleceğini korumanın toplumun ortak sorumluluğu olduğunu belirterek, bu doğrultuda çalışmalarına kararlılıkla devam edeceklerini bildirdi. “Bilimsel verilere ve insan haklarına dayalı çocuk adalet sisteminden asla taviz verilmemelidir” ifadeleriyle açıklamaya net bir duruş eklendi.
Ayrıca İstanbul Barosu, Av. Kardelen Ateşci’ye yönelik ölüm tehditleri, kişisel verilerinin ifşası gibi saldırılarla ilgili hukuki sürecin başlatıldığını kamuoyuna duyurdu. Baro, bu tür tehditlerin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını ve cezai takibi gerektirdiğini vurguladı.
Bu olay, Türkiye’de çocuk haklarının ve çocuk adalet sisteminin korunmasının ne kadar hassas bir zemin üzerinde yürüdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul Barosu, bu linç kültürüne karşı açık bir duruş sergileyerek hem çocukların hem de çocuk hakları savunucularının yanında olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.
Hatırlanacağı üzere, 2012 yılında kurulan ve 2013 itibarıyla aktif hale gelen Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) gibi meslek örgütlerini de bileşenleri arasında barındırıyordu. Ancak 2018’de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile Konsey’in bazı hükümleri yürürlükten kaldırılmış, bu iptal Anayasa Mahkemesi tarafından 2023 yılında geçersiz sayılmıştı.
Buna rağmen, 21 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Konsey yeniden kurulduğunda TTB ve TMMOB’nin bu yeni yapının dışında bırakıldığı görüldü. TTB bu gelişmeye tepki olarak ILO’ya yazılı bir başvuruda bulundu.
Resmi yazıda özellikle sağlık çalışanlarının şiddet tehdidi altında çalıştığı bir ortamda, işçi sağlığı ve iş güvenliği politikalarının hekimlerin katkısı olmadan belirlenmesinin ciddi sakıncalar doğuracağı belirtildi. Yazıda şu ifadelere yer verildi:
“İşyeri sağlık hizmetlerinin işyeri hekimi eliyle yürütüldüğü mevcut mevzuat göz önüne alındığında, bu alandaki kurumsal birikimin taşıyıcısı TTB’nin Konsey dışında bırakılması, iş sağlığına yönelik politika oluşturma sürecini zayıflatacaktır.”
Ayrıca TTB’nin uzun yıllardır çok tehlikeli işkollarında çalışan hekimlere yönelik eğitimler düzenlediği, işçi sağlığına ilişkin koruyucu hizmetlerin kalitesini meslek ilkeleri çerçevesinde denetlediği ve bu yönüyle tek yetkili meslek örgütü olduğu vurgulandı. Yazıda yer alan bir diğer önemli vurgu ise şu şekildeydi:
“Bu bilgi ve birikimi olmaksızın iş sağlığına ilişkin politika yapılmasının benimsenmesi, Genelge ile yeniden kurulan Konsey’in beyan edilen amaca ulaşmasının zorluğunu aşikâr etmektedir.”
Yazının sonunda ILO’dan konuya dair değerlendirme talep edilerek karşılıklı iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla görüşme yapılması önerildi.