38,0128$% 0.09
41,5613€% 0.23
48,4331£% -0.13
3.675,22%0,94
3002003฿%2.22063
59644Ξ%4.02958
ZMO, teklifin içeriğinde özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na (ETKB) aşırı ve denetimsiz yetkiler verilmesini, yerel yönetimlerin planlama yetkilerinin gasp edilmesini, zeytinliklerin, meraların ve tarım alanlarının fosil yakıt şirketlerine açılmasını sert bir dille eleştirdi.
Açıklamaya göre, yasa teklifi ile ETKB, kendi uzmanlık alanı olmayan imar ve ruhsatlandırma gibi süreçlerde görev alabilecek, ÇED süreci devre dışı bırakılarak şirketlere hızlı izinler sağlanabilecek. Ayrıca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından acele kamulaştırma yetkisinin kapsamı genişletilerek, yöre halkının mülksüzleştirilmesinin önü açılacak.
ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadeler öne çıkıyor:
“Tarım ve Orman Bakanlığı’nın anayasal ve yasal görevi, ülkenin topraklarını, tarım alanlarını, meralarını, zeytinliklerini korumaktır. Ancak bu yasa teklifiyle bu görev fiilen yok sayılmaktadır. Enerji ve maden şirketlerinin çıkarına göre kurgulanan bu düzenlemeler, doğrudan doğayı ve halkın yaşam alanlarını hedef almaktadır.”
ZMO, teklifle birlikte ÇED süreçlerinin işlevsiz hale getirilmesini “çevre talanının yasal kılıfı” olarak niteleyerek, madencilik faaliyetleri için doğal alanların ücretsiz devredilmesine de karşı çıktı. Ayrıca yasa teklifinde oluşturulması planlanan ve doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı çalışacak yeni kurulların, kamu kurumlarını devre dışı bırakacağına ve hukuki denetimden uzak, keyfi kararlar alınmasına zemin hazırlayacağına dikkat çekildi.
Zeytinlikler yeniden hedefte
Özellikle 3573 sayılı Zeytincilik Yasası’na aykırı düzenlemelerle, zeytinlik alanların madencilik ve enerji yatırımlarına açılmasına karşı çıkan ZMO, geçmişte benzer girişimlerin 10 kez geri çekildiğini hatırlatarak, bu teklifin 11. kez aynı amacı taşıdığını vurguladı. Açıklamada, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarının açıkça ihlal edilmesinin, hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu ifade edildi.
“Yok oluş değil, var oluş için hayır deyin!”
Milletvekillerine, Tarım ve Orman Bakanı’na, komisyon başkanlarına ve tüm kamuoyuna yapılan çağrıda şu vurgu dikkat çekti:
“Zeytinliklerimizi, ormanlarımızı, meralarımızı, tarım alanlarımızı ve su havzalarımızı korumak hepimizin anayasal görevidir. Bu yasa geçerse telafisi mümkün olmayan doğa ve insan hakları ihlalleri gerçekleşecektir. Şirketler için değil, halk için, gelecek nesiller için bu yasaya hayır deyin.”
ZMO, Türkiye’nin enerji arzında herhangi bir açık olmadığını da belirterek, yasa teklifinde belirtilen “enerji güvenliği” gerekçesinin geçersiz olduğunu vurguladı. Mevcut kurulu enerji kapasitesinin, ülkenin ihtiyacının çok üzerinde olduğuna işaret edildi.
Basın açıklaması, doğa savunucularını, köylüleri, kadın üreticileri ve ekoloji mücadelesi veren herkesi, bu yasa teklifine karşı ses çıkarmaya çağırıyor.
Sonuç olarak ZMO, yasa teklifinin geri çekilmesini ve kamu yararının öncelenmesini talep ederek TBMM’yi anayasal sorumluluğunu yerine getirmeye davet etti.
Kadına Yönelik Şiddetin Haritası: 2023–2025 Verileriyle Alarm Veren Gerçekler