40,4559$% 0.1
47,5096€% -0.09
54,9297£% 0.32
4.438,67%-0,43
฿%
Ξ%
11 Kasım 2025 Salı
News
Japonya’dan Türkiye’ye Küçük Mucize Hibe Programı
1989 yılından bu yana az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde uygulanan ve Japan ODA kapsamında yürütülen “Yerel Projelere Hibe Programı (GGP)”, Türkiye’de de edilmeye devam ediyor. Türkiye ile Japonya arasında 11 Eylül 2000 tarihinde imzalanan anlaşma ile başlatılan programda, 2025–2026 dönemi için yeni proje başvuruları kabul edilmeye başlandı. tr.emb-japan.go.jp
Başvuruya Kimler Katılabilir?
Projeye, Türkiye’nin tüm bölgelerinden başvuru yapılabiliyor; ancak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine öncelik veriliyor. Başvuru sahibi olabilecek kurumlar sivil toplum kuruluşları ve belediyeler. Kâr amacı olmayan, yerel düzeyde sürdürülebilir kalkınma kapasitesi olan kuruluşlar değerlendirmeye alınacak. tr.emb-japan.go.jp
Öte yandan devlet kurumları, üniversiteler, şirketler ve liseler doğrudan başvuru sahibi olamıyor. tr.emb-japan.go.jp
Destek Tutarı ve Proje Süreci
Her bir proje için sağlanabilecek maksimum hibe miktarı 20 milyon Japon Yeni (yaklaşık 140.000 USD) olarak belirlendi. Vergiler bu tutara dahil değil; KDV ve ÖTV gibi mali yükümlülükler başvurucu kuruluşa ait. tr.emb-japan.go.jp
Projelerin 2027 yılında uygulanması ve 2028 Mart ayına kadar tamamlanması gerekiyor. Seçilen projeler, Japonya Büyükelçiliği tarafından belirlenen süre boyunca denetlenebilecek. tr.emb-japan.go.jp
Öncelikli Proje Konuları ve Başvuru Koşulları
Programın öncelikli çalışma alanları arasında:
Öte yandan doğrudan kültür‑sanat, spor, turizm, çevre düzenleme gibi projeler kabul edilmiyor; bu alanlarda başvuru yapılmak isteniyorsa farklı programlar incelenmeli. tr.emb-japan.go.jp
“Yerelden Kalkınma” Vurgusu
Program değerlendirme kriterlerinde yerel topluluklara doğrudan etki, dezavantajlı kesimleri hedef alma ve proje ortağı kuruluşların kapasitesi büyük önem taşıyor. Başvuru sahiplerinde proje yönetimi tecrübesi, kendi bütçesine sahip olma şartı da aranıyor. tr.emb-japan.go.jp
Nasıl Başvurulur?
Başvuru süreci için gerekli belgeler Japonya Büyükelçiliği Ekonomi Bölümü’ne postayla veya kargo ile gönderilmeli ve 26 Aralık 2025 Cuma günü saat 17.30’dan sonra gelen başvurular kabul edilmeyecek. tr.emb-japan.go.jp
Sonuç ve Yansıması
Bu hibe programı, Türkiye’de yerel düzeyde kalkınmayı hedefleyen sivil topluma ve belediyelere önemli bir finansman imkânı sunuyor. Özellikle altyapı, eğitim, sağlık gibi kritik alanlarda yapılacak projelerle yerel toplulukların yaşam kalitesi artabilecek. Japonya’nın Türkiye’ye verdiği bu destek, iki ülke arasındaki iş‑birliğini de güçlendiren bir unsur olarak öne çıkıyor.
News
Şamran Kanalı Kuruyor, Urartu Mirası Tehlikede: Dernekten DSİ’ye Sert Çağrı
Van’ın kadim tarihine tanıklık eden ve Urartu medeniyetinden günümüze ulaşan Şamran Kanalı, son yıllarda yaşadığı ihmal ve susuzluk tehlikesiyle adeta yok olmanın eşiğinde. Konuyla ilgili açıklama yapan Kırk Değirmenler-Şamran Kanalı Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Erdem Güngör, Başbulak kaynak suyunun tarihi kanala verilmek yerine Hoşap Çayı’na yönlendirilmesini eleştirerek, yetkilileri sorumluluk almaya davet etti.
“Binlerce Yıllık Mühendislik Harikası Çöplüğe Dönüşüyor”
Güngör, özellikle sonbahar aylarında tarımsal sulamanın durmasına rağmen kanala yönlendirilebilecek az miktardaki suyun bile DSİ tarafından engellenerek Hoşap Çayı’na yönlendirilmesinin tarihi su yolunu tehdit ettiğini belirtti.
“Başbulak suyu neden Şamran’a değil Hoşap’a akıtılıyor?” sorusunu yönelten Güngör, kanalın gün geçtikçe kuruduğunu, temizlenmeyen yapısıyla da çöplük görünümüne büründüğünü ifade etti.
Urartu’nun Emaneti Susuz Kaldı
Yaklaşık 2.700 yıl önce Urartular tarafından inşa edilen Şamran Kanalı, yalnızca bir su yolu değil; aynı zamanda Van’ın kültürel belleğinin yaşayan bir parçası. Güngör, “Bu uygulama, yalnızca Şamran’ın doğal yaşamını değil, Urartu mühendisliğinin somut mirasını da yok ediyor” diyerek, kanalın yok olmasının ekolojik ve kültürel bir felaket anlamına geleceğini vurguladı.
Üç Maddelik Acil Çağrı
Dernek, sorunun çözümü için ilgili kurumlara üç maddelik bir çağrıda bulundu:
“Su Yoksa Yaşam da Yok, Tarih de…”
Dernek Başkanı Erdem Güngör açıklamasının sonunda şu sözlerle kararlılık mesajı verdi:
“Başbulak kaynak suyundan uzun süredir hiçbir şekilde faydalanamayan Şamran Kanalı, Van’ın tarihi, kültürel ve ekolojik damarlarından biridir.
Bu kadim su yolunu göz göre göre kurutmak, sadece bir su kaynağını değil, geçmişimizi, hafızamızı ve Van’ın kültürel kimliğini de silmek demektir.
Bizler, Şamran’a su verilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Su yoksa yaşam da yoktur, tarih de… Şamran’a su, Van’a hayat demektir.”
News
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN A.Ş.’nin personel banka promosyon ihalesi iptal edildi. Geçtiğimiz hafta yapılan ihalede, 3 yıllık dönem için en yüksek teklif 52 bin 500 TL ile Türkiye İş Bankası’ndan gelmişti.
Ancak DİSK Genel-İş Sendikası’na bağlı 1 ve 3 No’lu Şubeler, verilen teklifi yetersiz bularak sürece itiraz etti. Sendika temsilcileri, çalışanların ekonomik koşullar göz önüne alındığında teklifin güncel piyasa değerlerinin altında kaldığını belirtti.
İtirazı değerlendiren ihale komisyonu, teklifin revize edilmesi gerektiği yönünde karar aldı ve mevcut ihaleyi geçersiz saydı. Böylece süreç yeniden başlatıldı.
İZELMAN yönetiminin yeni promosyon ihalesi için hazırlıklarını sürdürdüğü ve ihalenin kesin tarihinin önümüzdeki günlerde açıklanmasının beklendiği bildirildi.
News
Alucra Vakfı’nın yıllardır yürütmeye çalıştığı “Alucra Kültür Merkezi” projesi iptal edildi. İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü, Beyoğlu ilçesi sınırlarında yer alan 607 metrekarelik taşınmazın tahsisinin geri çekildiğini açıkladı.
Vakfın uzun süredir hazırlıklarını sürdürdüğü proje, Alucra kültürünü yaşatmak, sosyal dayanışmayı artırmak ve gençlere yönelik eğitim-kültür faaliyetleri için önemli bir merkez olarak planlanmıştı. Ancak tahsisin iptaliyle birlikte proje şu an için durdurulmuş durumda.
Alucra Vakfı yetkililerinin önümüzdeki günlerde konuyla ilgili detaylı bir açıklama yapması bekleniyor.
News
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD), 4 Ekim 2025 tarihinde yaptığı basın açıklamasıyla emekli astsubayların maaş, tazminat ve özlük hakları konusundaki taleplerini yeniden kamuoyuna duyurdu. Türkiye genelinde 99 şubesi ve 35 bine yakın üyesiyle faaliyet gösteren TEMAD, uzun yıllardır devam eden mağduriyetlerin artık sona ermesi gerektiğini vurguladı.
Dernek yetkilileri açıklamalarında, “Artık beklemek istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz” mesajını öne çıkardı. TEMAD, 17 Ekim 2025 tarihinde Ankara’da büyük bir miting düzenleyerek, sorunlarını meydanlarda dile getireceklerini duyurdu.
Basın açıklamasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki ücret politikalarının yıllar içinde adaletsiz bir hâl aldığı ifade edildi. TEMAD, emekli astsubayların maaşlarının diğer statülere göre düşük kaldığını belirterek şu örnekleri paylaştı:
Dernek, “Hiçbir meslek grubuna reva görülmeyen bu adaletsizlik kabul edilemez” açıklamasında bulundu.
TEMAD, geçmiş yıllarda devlet yetkililerince verilen sözleri hatırlatarak, defalarca gündeme getirilen düzenlemelerin hayata geçirilmediğini vurguladı.
2012 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in “Astsubaylara görev tazminatı teklif ettik” açıklamasını, 2014 yılında Bakan İsmet Yılmaz’ın “Astsubaylara görev tazminatı geliyor” sözünü, 2018’de ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim öncesi verdiği vaadi hatırlattı.
2025 yılına gelindiğinde ise TEMAD’a “gündemimizde yok” yanıtının verilmesi, emekli personel arasında büyük hayal kırıklığı yarattı.
Dernek, basın açıklamasında yer verdiği 10 maddelik talep listesiyle somut çözüm önerilerini de paylaştı:
TEMAD, anayasal haklara saygı çerçevesinde demokratik yollarla mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti. Basın açıklamasında yer alan “Biz kimseden sadaka istemiyoruz. Biz hakkımızı istiyoruz, adalet istiyoruz. Hep birlikte mücadele ederek haklarımızı alacağız” ifadesi, derneğin kararlılığını vurguladı.
17 Ekim’de Ankara’da yapılacak mitingin, binlerce emekli astsubayın katılımıyla güçlü bir dayanışma mesajına dönüşmesi bekleniyor.
