DOLAR

38,0128$% 0.09

EURO

41,5613% 0.23

STERLİN

48,4331£% -0.13

GRAM ALTIN

3.675,22%0,94

BİTCOİN

3002003฿%2.22063

ETHEREUM

59644Ξ%4.02958

Aslanın Ardından

Hayvan Hakları Platformu Türkiye’nin yaptığı güçlü kamuoyu çağrısı, Türkiye’de her geçen gün artan hayvana yönelik şiddet olaylarını bir kez daha gözler önüne serdi. Sokak köpeklerinin kaybolması, domuzların sokakta öldürülmesi, eşeklerin doğal ortamlarından koparılması ve son olarak bir aslanın güvenlik bahanesiyle vurulması… Platform, bu olayların artık sıradanlaştığını ve toplumun vicdanında derin yaralar açtığını vurguladı. “Bu çığlık hepimizin” diyerek hayvana yönelik tüm şiddet biçimlerine karşı mücadele çağrısı yaptı.

Hayvan Hakları Platformu Türkiye, son dönemde artan hayvana yönelik ihlallere dikkat çeken sert bir açıklama yayımladı. Açıklamada, özellikle sistematik hale gelen sokak hayvanlarının ortadan kaybolması, domuzların sokak ortasında vurulması ve eşeklerin şehir dışına “taşınması” gibi olaylara tepki gösterilirken, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir aslanın vurularak öldürülmesi olayı ise bardağı taşıran son damla oldu.

Platform açıklamasında, “Aslan sahaya çıkmadı, insan onun dünyasına girdi” diyerek, bu ölümün sadece bir güvenlik zafiyeti değil, sistematik bir değer kaybı ve yaşam hakkı ihlali olduğunu belirtti.

Sözde Koruma Alanları, Gerçekte Tutsaklık Alanı

Vurularak öldürülen aslanın yaşadığı yerin, demir parmaklıklarla çevrili, doğal yaşam koşullarından uzak bir alan olduğuna dikkat çeken açıklamada, bu tür “koruma alanlarının” aslında canlıları beton içinde tutan, onları doğal yaşamdan koparan birer tutsaklık mekanı olduğuna vurgu yapıldı. Platform, bu tür yerlerin doğaya ve canlıya saygıyı değil, kontrol ve ihmalin birer göstergesi olduğunu ifade etti.

Her Tür Aynı Kaderi Paylaşıyor

Hayvan Hakları Platformu Türkiye, yayımladığı mesajda şu örneklere de yer verdi:

  • Köpekler, “sokak temizliği” adı altında sistematik biçimde yok ediliyor.
  • Domuzlar, çocukların gözleri önünde sokak ortasında vuruluyor.
  • Eşekler, yaşadıkları doğal alanlardan alınıp şehir dışına sürgün ediliyor.
  • Kediler, barınaklara alınıp bir daha geri dönemiyor.
  • Aslanlar, “güvenlik” bahanesiyle öldürülüyor.

Tüm bu olayların ortak bir gerçeğe işaret ettiğini belirten platform, “Bu topraklarda ölüm tür seçmiyor; köpeğiyle, kedisiyle, domuzuyla, eşeğiyle, aslanıyla tüm canlılar aynı kaderi paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

Kamuoyuna Çağrı: “Bu Sessizlik Suçtur!”

Hayvan hakları savunucuları bu ihlallere karşı daha güçlü bir kamuoyu oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Platformun çağrısı açık: “Görüyoruz, unutmuyoruz, susmayacağız. Bu çığlık hepimizin!” Sosyal medyada büyük yankı uyandıran açıklamaya destek veren yüzlerce kişi, #Susmayacağız etiketiyle paylaşımlar yaptı.

Yasal Düzenleme ve Hesap Verme Çağrısı

Hayvan Hakları Platformu Türkiye, yaşanan her ihlalin kayıt altına alınacağını, sorumluların tespit edilip kamuoyuna duyurulacağını bildirdi. Hayvana şiddetin Kabahatler Kanunu çerçevesinde değil, Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan platform, daha caydırıcı yasal düzenlemeler yapılması ve yerel yönetimlerin bu konuda şeffaf ve hesap verebilir biçimde çalışmasının zorunluluğunu dile getirdi.

Son Söz: Bu Mücadele Vicdan Mücadelesidir

Açıklamanın sonunda şu ifadeler dikkat çekti:

“Bir ülkenin gelişmişliği yalnızca ekonomik verilerle değil, sokaktaki en savunmasız canlının yaşam hakkına gösterdiği saygıyla ölçülür. Bu bir vicdan mücadelesidir. Ve biz o vicdanı hatırlatmaya devam edeceğiz.”

YORUMLAR

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Mimoza Kadın Derneği’nden 6 Ayda 106 Başvuruya Destek

Exit mobile version