34,7585$% 0.05
36,5422€% -0.02
44,0955£% 0.14
2.950,88%0,01
฿%
Ξ%
Kasım 2023’te gerçekleştirilen ziyarette, Yunanistan’daki göçmen tutuklama merkezlerinin, özellikle Ege Adaları’ndaki yeni AB tarafından finanse edilen Kapalı Kontrollü Erişim Merkezlerinin, göçmenlere yönelik korkunç koşulları gözler önüne serdi. Bu durum, Avrupa Birliği’nin ve Yunan makamlarının göçmenlerin haklarına yönelik tutumlarının çelişkili ve insanlık dışı olduğunu ortaya koymaktadır.
Yunanistan’ın göçmen tutuklama merkezlerindeki kötü muamele, fiziksel şiddet ve insanlık dışı koşulların, uluslararası hukuka ve insan haklarına açıkça aykırı olduğu raporda belirtilmiştir. Yunan makamları, gözaltındaki göçmenlere yönelik kasıtlı kötü muamele iddialarını reddetse de, CPT’nin raporu bu iddiaların ciddi ve yaygın olduğunu göstermektedir. Göçmenlerin polis karakollarında ve sınır dışı öncesi gözaltı merkezlerinde cop ve tüfek dipçiğiyle vurulması, tekme, yumruk ve tokat atılması gibi şiddet eylemlerine maruz kaldığı belirlenmiştir.
Bu vahim durum, Yunanistan’ın göçmen politikalarının uluslararası standartlarla uyumsuz olduğunu ve acil bir reforma ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Özellikle Drapetsona Polis Karakolu’nun hizmet dışı bırakılması ve Atina Havaalanı Özel Gözaltı Tesisinde çocukların gözaltında tutulmasına son verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu tesislerdeki koşullar, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele olarak değerlendirilebilecek kadar kötü durumdadır.
Ege Adaları’ndaki yeni AB tarafından finanse edilen Kapalı Kontrollü Erişim Merkezleri de eleştirilmiştir. Bu merkezlerde, uluslararası koruma başvurusunda bulunan göçmenlerin temel kabul ve koruma ihtiyaçları karşılanmamakta ve birçok kişi kanunla öngörülen zaman sınırlarının ötesinde özgürlüğünden mahrum bırakılmaktadır. Özellikle Kos ve Samos merkezlerindeki yaşam koşulları insanlık dışı ve aşağılayıcı olarak tanımlanmıştır. Bu merkezlerde, göçmenler 10 metrekarelik odalarda sekiz kişiye kadar konaklamaktadır ve çoğu yerde bir şilte bile olmadan uyumak zorunda kalmaktadır.
CPT’nin raporu, Yunanistan’ın göçmen politikalarındaki ciddi eksiklikleri ve insan hakları ihlallerini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu durum, Haziran 2023’te Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas’ın, AB tarafından finanse edilen Yunan göçmen merkezlerinin onurlu olduğunu ve standartlara uygun olduğunu belirten açıklamalarıyla tam bir çelişki içindedir. Temmuz 2024’te yayımlanan rapor ise bu merkezlerdeki koşulları insanlık dışı ve aşağılayıcı olarak nitelendirmiştir. Bu çelişkili açıklamalar, Yunan göçmen merkezlerinin yönetimi ve denetiminde önemli sorunları yansıtmaktadır.
Bu sorunların çözümü için kapsamlı bir araştırma, şeffaf raporlama ve göçmenlerin yaşam koşullarını iyileştirmek için bağımsız sivil toplum kuruluşlarından oluşan izleme mekanizmalarının kurulması gerekmektedir. Göçmenlerin haklarını korumak ve insanlık dışı muameleleri sona erdirmek için Yunan makamlarının ve Avrupa Birliği’nin acil ve etkili adımlar atması zorunludur.
Göçmenlerin insanlık dışı koşullarda tutulduğu bu merkezlerin acilen kapatılması ve daha insancıl, onurlu koşulların sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, göçmenlere yönelik kasıtlı kötü muamele iddialarının bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulması ve sorumluların hesap vermesi sağlanmalıdır. Bu tür insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmak, sadece göçmenlerin yaşamlarını tehlikeye atmakla kalmaz, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin temel değerlerine de zarar verir.
Yunanistan’ın ve Avrupa Birliği’nin, göçmenlerin haklarını korumak ve onlara insanca muamele etmek için acil adımlar atması gerekmektedir. Bu, sadece göçmenlerin yaşamlarını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda insan hakları ve adaletin sağlanmasına da katkıda bulunur. Göçmenlere yönelik bu insanlık dışı muamelelerin sona erdirilmesi, insan haklarına saygı gösteren bir Avrupa için önemli bir adım olacaktır.
Muhittin ALP
Sivil Toplum Kuruluşları İçin Bağışçı İlişkilerini Güçlendirme Stratejileri